Uzaktan kontrol edilen bir robot, 11 Mart 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketinin incelemesi için Fukuşima santralinin radyasyonla dolu sularına daldı ve reaktörün karanlık derinlikleri boyunca uzanan erimiş nükleer yakıtı görüntüledi.
Tesis operatörü Tokyo Electric Power Company Holdings (TEPCO) tarafından söylenene göre, Japonya’daki Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’ndeki temizlik operasyonların bir parçası olarak mühendisler, 9 Şubat’ta Ünite 1’in derinliklerine uzaktan kumandalı bir robot gönderdi.
Bir deprem ve 15 metrelik bir tsunami tarafından vurulduktan sonra, kuzeydoğu Japonya’daki Fukushima Daiichi nükleer santralindeki üç reaktör, 1986 Çernobil olayından bu yana en şiddetli nükleer felakette ciddi erimeler yaşadı. Çevreye yayılan zararlı radyoaktif izotoplar nedeniyle, yaklaşık 160.000 bölge sakini derhal tahliye edildi ve Japon yetkililer santralin çevresine 30 kilometrelik bir yasak bölge oluşturdu.
Bu son görevin amacı, Ünite 1’in birincil muhafaza kazanı hakkında bilgi edinmek ve ayrıca batık yüksek radyoaktif sularda bulunan tonlarca erimiş nükleer yakıt enkazını tespit edebilmekti. Planın sonunda bu radyoaktif enkazın ortadan kaldırılması amaçlanıyor, ancak ekip şu anda erimiş enkazın boyutunu araştırıyor ve yayılan izotopları analiz ediyor.
Tesisin derinliklerindeki radyasyon seviyeleri insanlar için çok tehlikeli olduğu için robotlar kullanılıyor. Associated Press’in söylediğine göre, robotun keşfettiği bazı alanlar, insanlar için ölümcül olan iyonlaştırıcı bir radyasyon dozu olan iki sievertlik seviyelere ulaşıyor.
Ekip, robot denizaltının kamerasının yardımıyla, binanın çevresine, gelecekteki incelemeler için yolu yönlendirmeye yardımcı olacak özel kılavuz halkalar yerleştirdi. Kamera ayrıca eriyen ve hasarlı reaktörün dibine düşen nükleer yakıtın bazı görüntülerini de yakalamayı başardı.
TEPCO, Uluslararası Nükleer Hizmetten Çıkarma Araştırma Enstitüsü (IRID) ve Hitachi-GE Nükleer Enerji, elektrik santralinin temizlenmesi ve “devreden çıkarılması” ile görevlendirildi. Çabaların bir kısmı bu fiziksel nükleer enkazın ortadan kaldırılmasına yönelik olacak, ancak aynı zamanda santrali sular altında bırakan oldukça radyoaktif sularla uğraşma sorunları da var. Halihazırda plan, bu kirlenmiş suyun bir kısmını Pasifik Okyanusu’na atmak, ancak bu fikir ayrı bir tartışma fırtınası yaratıyor. Toplamda, tüm devreden çıkarma sürecinin bundan 30 ila 40 yıl sonrasına kadar tamamlanması beklenmiyor…
Kaynak: Chip
Xiaomi'nin alt markası Redmi, yeni bir marka kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Yenilenen tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle…
Cam kurbağalar, doğada hayatta kalmak için olağanüstü gizlenme yetenekleri geliştirmiştir. Bu yazıda, bu ilginç canlıların…
Hayal kurmanın beyin üzerindeki etkilerini keşfedin! Hayal gücünün nasıl çalıştığını, zihinsel sağlığı olumlu yönde nasıl…
BMW'nin Hofmeister kıvrımı, otomobil tasarımında ikonik bir imza olarak öne çıkıyor. Bu eşsiz tasarım unsuru,…
Elon Musk, X platformunda yeni beğenme özelliğini tanıttı! Bu özellik, kullanıcıların içeriklerle etkileşimini artırmayı hedefliyor.…
Okyanusta keşfedilen gizemli cisim, bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Yumurtadan robotik incelemelere kadar uzanan bu heyecan…