Yukarıdaki fotoğrafa baktığınızda bir yüz görüyor musunuz? Eğer görüyorsanız, pareidolia olarak bilinen bir durum yaşıyorsunuz: Bir uyarıcıya anlam yükleme eğilimi… Yüzleri cansız nesnelerde görmek yaygın yaşanan bir olay ve görünüşe göre çoğu insan, bu yüzleri kadından ziyade erkek olarak algılıyor.
Yüz pareidolisinin veya “yanıltıcı yüzlerin”, sadece bir yüzü tespit etmenin ötesinde algıları tetiklediğini gözlemleyen yakın tarihli bir makalenin bulguları bu yönde işaret ediyor. İnsanlar bu algılara yaş, duygusal ifade ve cinsiyet gibi özellikler yüklüyor. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan çalışmanın yazarları, insan olmayan yüzlerin kadın olarak algılanabilmesi için fazladan “kadınsı” ayrıntılara ihtiyaç duyduğu sonucuna vardı. Başka bir deyişle çoğu durumda algılanan yüz, erkek yüzü oluyor.
Sonuçlar, Amerika Birleşik Devletleri’nden 3.800’den fazla yetişkinin yanıltıcı yüzlerin algılanan cinsiyetini belirlemeye çalışan büyük ölçekli davranış deneylerinden geliyor. Verdikleri yanıtlar, insanların yanıltıcı bir yüze sahip cansız bir nesneyi kadın yerine erkek olarak kabul etme olasılığının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterdi. Ayrıca ifadeleri ve yaşları yüz pareidolisiyle ilişkilendirdiler: Nesneleri yaşlı, tiksinmiş veya kadından ziyade genç, mutlu ve erkek olarak algılama olasılıkları çok daha yüksekti.
Farklı deneysel tasarımlarda, görüntünün veya fotoğraflanan nesnenin renk yolunun cinsiyet yanlılığını açıklayıp açıklamadığını test ettiler, ancak yanıltıcı yüzlerin karşılık gelen nesne görüntülerinin aynı algıyı ortaya çıkarmadığını buldular. Yani, kızarmış yumurtanın basit bir fotoğrafı, yanıltıcı bir yüze sahip kızarmış yumurta ile aynı önyargılı algıyı ortaya çıkarmadı.
Çalışma yazarları, “Toplu olarak [sonuçlar], aldatıcı yüzlerin farklı bir duygusal ifadeye, yaşa ve cinsiyete sahip olduğunu gösterdi” diye yazdı ve devam etti: “En çarpıcı gözlemimiz, tarafsız bir seçenek mevcut olsa bile, aldatıcı yüzleri kadın yerine erkek olarak algılamaya yönelik güçlü bir önyargıdır. Bu önyargı, gözlemciler arasında sağlam ve güvenilir ise, özellikle bu uyaranların biyolojik bir cinsiyeti olmadığı göz önüne alındığında, cinsiyet algısının insan beyninde nasıl işlendiğini anlamak için önemli çıkarımlar sağlar.“
Bunun yerine, bu kayda değer cinsiyet önyargısı, belli belirsiz bir yüze benzeyen herhangi bir şeye erkek cinsiyeti yüklediğimizi gören, doğuştan gelen veya öğrenilmiş bir görüntü işleme yönteminin göstergesi gibi görünüyor.
Tabii ki bu araştırmanın bazı sınırlamaları da bulunuyor. Öncelikle araştırmanın katılımcıları yalnızca ABD’den geliyor. Bu varsayılan algı veya önyargı, diğer ülke veya kültürlerde değişiklik gösterebilir.
Bu önyargının neden var olduğu ise belirsizliğini koruyor, ancak Science News’e konuşan baş yazar Susan Wardle, emoji ve Lego örneklerini günlük hayatımızdaki benzer bir önyargının kanıtı olarak vurguluyor. Her iki örnekte de, denkleme bazı kirpikler, daha büyük dudaklar, makyaj veya diğer “kadınsılaştırıcı” özellikler dahil edilmediği sürece, karakterlerin varsayılan olarak erkek olduğu kabul ediliyor…
Kaynak: Chip
Xiaomi'nin alt markası Redmi, yeni bir marka kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Yenilenen tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle…
Cam kurbağalar, doğada hayatta kalmak için olağanüstü gizlenme yetenekleri geliştirmiştir. Bu yazıda, bu ilginç canlıların…
Hayal kurmanın beyin üzerindeki etkilerini keşfedin! Hayal gücünün nasıl çalıştığını, zihinsel sağlığı olumlu yönde nasıl…
BMW'nin Hofmeister kıvrımı, otomobil tasarımında ikonik bir imza olarak öne çıkıyor. Bu eşsiz tasarım unsuru,…
Elon Musk, X platformunda yeni beğenme özelliğini tanıttı! Bu özellik, kullanıcıların içeriklerle etkileşimini artırmayı hedefliyor.…
Okyanusta keşfedilen gizemli cisim, bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Yumurtadan robotik incelemelere kadar uzanan bu heyecan…