Geçtiğimiz günlerde Couchbase ile bir röportaj yapma fırsatı bulduk ve onlara kısaca hem bulut sistemine geçmenin kıymetini hem de Couchbase’in bu husustaki farklılıklarını sorduk.
DH: SQL’imiz olduğu halde neden Couchbase kullanmalıyız? Couchbase’i kullanmak neden değerli?
Couchbase: Couchbase, Cloud devrinin başlangıcında yaratıldı. Cloud’un bize getirdiği şey küçük makineler kullanarak büyümek. Bulut çağına kadar Microsoft SQL yahut Oracle kullanılıyordu. 70’lerde bu makineleri birinci tasarladıklarında en kritik hedef depolamadan olabildiğince fazla tasarruf etmekti zira depolama çok değerliydi. 70’lerde depolama çok değerli olduğu için datanın yalnızca bir modülünün, bir sefer depolandığından emin olmaları gerekiyordu. İlişkisel data tabanı bu haldeydi, yani tablolar vardı ve her bilgi o tabloda bir sefer saklanabiliyordu. Asıl motivasyonları buydu. Büyüdüklerinde ve depolama ucuzladığında öbür bir şeye gereksinimleri oldu: Performans, erişilebilirlik ve bilgi modelinin esnekliği. Bu sayede anlık değişimlere kolay ayak uydurabileceklerdi, yeni bir özellik ekleme üzere. Bulut bize datanın kullanımı için yeni bir yaklaşım getirdi. Bu yeni gereksinimlere Oracle microsoft SQL üzere klasik bilgi tabanları cevap veremedi. Bu yüzden farklı bir bilgi tabanı geliştirdiler: NoSQL. Binlerce makine kullanabilirsiniz lakin asıl gereksiniminiz olan şey ölçek. Bu her şeyin motivasyonuydu. Couchbase bu bilgi tabanlarının daha modernize edilmiş versiyonu, memory – first architecture yapısına sahip. Her şey memory’nin içerisine yazılıyor. Memory’e, memory’nin suratının müsaade verdiği süratte erişebiliyorsunuz. Yalnızca bilgi tabanı değil aslında bir platform kısaca. Bütün gereksinimlerinizi karşılayan bir platform. Data tabanına sorgu atabiliyorsunuz, anlık olarak bilgiyi tahlil edebiliyorsunuz ve ayrıyeten birçok bilgi çerçevesine entegre çalışabiliyor. 5, 6 farklı servisi bir platformda buluşturduk.
DH: Şu an buluta geçiş hala devam ediyor ve bu çok kıymetli. Hala bu geçişi yapmamış şirketlere teklifiniz nedir?
Couchbase: Cloud’a baktıklarında neyi amaçladıklarını önceliklendirmeleri gerekiyor. Buluta yalnızca başka şirketler geçtiği için yahut buluta geçmek için değil işlerini tahlil edip hangi maksatla geçmek istediklerini bilmeleri lazım.
Bulut, şirketler için yararlı. Günümüz dünyasındaki bu platformla günümüzün teknolojisini edinmiş oluyorlar. Bulutu kendi gereksinimlerinize nazaran şekillendirebilirsiniz. Couchbase bazında kıymetlendirecek olursak düşünülmesi gereken şey datayı tekrar modellemenin gerek olup olmadığı. Bunun karşılığı çoğunluk evet oluyor zira muhtemelen hali hazırda olan sistem tablo tabanlı oluyor.
DH: Türkiye piyasası hakkındaki görüşleriniz neler geleceği nasıl görüyorsunuz?
Couchbase: Kesinlikle çok heyecanlı bir piyasa. Biz de aslında bu yüzden Türkiye’ye geldik. Türkiye’de start-up’lara verilen imkanlar çok hoş, örneğin Teknoparklar. Bizi heyecanlandıran buydu, birden fazla start-up şirketle çalışabilmenin planlarını yapıyoruz. Mahallî ortaklara da şu anda yatırımlar yapıyoruz.
DH: Ülkemizdeki döviz kurunun yüksek olduğunu göz önünde bulundurursak özel bir fiyatlandırma yapıyor musunuz?
Couchbase: Türkiye için özel bir fiyatlandırma siyasetimiz yok, öteki ülkeler için de bu biçim bir fiyatlandırmamız yok. Yatırım yapmak için ülkelere ya da bölgelere bakarken yalnızca getireceği karı düşünmüyoruz. Ne kadar gelişime açık olduklarına ve ülkenin iktisadına ne kadar katkı sağlayabileceğimize bakıyoruz. Zira bunları gerçekleştirdikten sonra kar da gelecektir diye düşünüyoruz ve bu yüzden Türkiye için heyecanlıyız. Türkiye’ye daha çok yatırım yapacağız.
