Delhi’deki Ashoka Sütunu: Paslanmaz Mühendislik Harikası

Delhi’deki Ashoka Sütunu: Paslanmaz Bir Mühendislik Harikası

Hindistan için son derece önemli bir sembol olan Ashoka Sütunu, %99 demirden yapılmasına rağmen nasıl olur da 1600 yıl boyunca hiç pas tutmamıştır? Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, sizi daha derin bir keşfe davet edelim!

Delhi’deki Ashoka Sütunu, dünyanın en ilginç yapılarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir bakışta sıradan bir demir sütun gibi görünse de, ardındaki mühendislik sırları onu eşsiz kılıyor. Bu sütun, Hindistan’ın başkenti Delhi’de, Kuvvet’ül İslam Camii’nin bahçesinde yer alıyor. En dikkat çekici özelliği ise hiç paslanmıyor oluşu.

Hindistan’daki bu ünlü yapı, yüzyıllar boyunca nasıl bu kadar dayanıklılık gösterdi? Sütun, adını Hindistan’da Maurya İmparatorluğu’na hükmeden ünlü İmparator Ashoka’dan alıyor. Yapım tarihi, Hindistan’ın altın çağı olarak bilinen Gupta İmparatorluğu’nun erken dönemlerine denk geliyor. Ancak bu sütunun tam olarak kim tarafından yapıldığı ve ne amaçla inşa edildiği hâlâ bir muamma. Bununla ilgili çeşitli teoriler öne sürülse de, yapılan araştırmalar sütunun olağanüstü bir mühendislik başarısını temsil ettiğini ortaya koyuyor.

Sütunun en dikkat çekici özelliği, yüzyıllar boyunca dış etmenlere karşı gösterdiği olağanüstü direnç. Normalde demir, uzun süre oksijen ve suya maruz kaldığında paslanmaya başlar. Ancak Ashoka Sütunu, Hindistan’ın zorlu iklim koşullarına, muson yağmurlarına, sert rüzgarlara ve sıcaklık dalgalanmalarına rağmen hiç paslanmadan günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.

Bazı araştırmacılar, bu olağanüstü özelliği sütunun yapısındaki fosfor oranı ve çevresel koşulların birleşimi ile açıklıyor. 1911’de yapılan bir analizde, sütunun bileşiminde %99,72 demir, %0,08 karbon, %0,046 silikon ve %0,114 fosfor bulunduğu tespit edilmiştir. Fosforun, sütunun yüzeyinde koruyucu bir zar oluşturarak oksidasyonu engellediği ve dolayısıyla paslanmanın önüne geçtiği düşünülüyor. İlginçtir ki, bu zarın bir kısmı kazındığında, sadece bir gün içerisinde paslanma başlasa da, kısa bir süre içinde bu pas tekrar koruyucu bir tabakaya dönüşüyor.

Böyle bir mühendislik harikası olarak inşa edilen sütunun, ne amaçla yapıldığı hâlâ kesin değil. Bazı uzmanlar, sütunun bir tür antik elektromanyetik cihazın parçası olabileceğini iddia ederken, diğerleri bu yapının Hindistan’a ait estetik ve kültürel bir anıt olduğunu savunuyor.

Kaynaklar: 1, 2, 3
Kaynak: Webtekno