Perşembe, Nisan 18, 2024
Ana SayfaBilimDudağımızda Çıkan Uçuğun Nasıl Ortaya Çıktığı Bulundu

Dudağımızda Çıkan Uçuğun Nasıl Ortaya Çıktığı Bulundu

Herpes simpleks virüsüne bağlı olarak ortaya çıkan ve genellikle dudak, ağız ya da diş etinde yaralar ile ortaya çıkan bir mikrobik enfeksiyon yani uçuk ile ilgili yapılan bir çalışmanın sonucunda oldukça ilginç bilgiler elde edildi. Geçtiğimiz yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda uçuğun Alzheimer hastalığını tetiklediğiortaya çıkmıştı.

Son yapılan çalışmalara göre bugün yüzümüzün çeşitli yerlerinde çıkan uçuğun yani herpes simpleks virüsünün (HSV-1), yaklaşık 5.000 yıl önce, Avrasya’dan Avrupa’ya yapılan büyük göçler ve bunun sonucunda yaşanan nüfus patlamalarından dolayı ortaya çıktığı belirtiliyor. Ancak uçuğun bu kadar yayılmasının daha da ilginç bir sebebi var. O da öpüşmek.

Uçukların ortaya çıkış nedeni öpüşmek olabilir

Ulaş Utku Bozdoğan: Dudağımızda Çıkan Uçuğun Nasıl Ortaya Çıktığı Bulundu 1

Milyonlarca yıllık geçmişe sahip uçukla ilgili Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarları, en eski uçuk DNA’sının örneklerinden birini, 14. yüzyılın sonlarında yaşamış ve korkunç diş apselerine sahip bir yetişkin erkekten elde ettiklerini açıkladı. Yetişkin erkeğin DNA’sında tespit edilen ve yüzünde yer alan uçukların, başka bir kültürden alınmış bir uygulamanın yani öpüşmenin ortaya çıkışıyla aynı tarihlerde ortaya çıkmış olabileceği söyleniyor.

Çalışmayı yürüten ekip, bin yıllık bir geçmişe sahip dört insanın kalıntılarında yer alan uçukları ve diş köklerinden alınan örneklerle DNA’larını çıkarmayı başardı. Uçuğun sıklıkla ağız enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıktığını belirten ekip, incelenen kişilerin en az ikisinde diş eti hastalığı olduğunu ve diğerinin ise sigara içtiğini tespit ettiklerini açıkladı.

Uçuğun tarihinin araştırılması için dünyanın dört bir yanından kadavralar incelendi

Ulaş Utku Bozdoğan: Dudağımızda Çıkan Uçuğun Nasıl Ortaya Çıktığı Bulundu 3

Çalışmada incelenen kadavralar arasında en yaşlısı Rusya’nın Ural Dağı bölgesinde yapılan kazılar sonucunda bulunan ve yaklaşık 1.500 yıl önce Demir Çağı’nın sonlarında yaşadığı tahmin edilen bir erkekti. Diğer iki örnek İngiltere’de bulunmuştu ve biri, erken dönem Anglo-Sakson mezarlığında bulunan, MS 6-7. yüzyıllarda yaşadığı tahmin edilen bir kadındı. Diğeri ise 14. yüzyılın sonlarında yaşadığı tahmin edilen ve yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi korkunç diş apselerine sahip, genç bir yetişkin erkekti. Üzerinde çalışma yürütülen son kadavra ise Hollanda’da bulunan ve 1670’li yıllarda yaşadığı tahmin edilen sigara tiryakisi bir adamdı.

Yaklaşık 3.000 arkeolojik buluntudan alınan antik DNA örneklerini taradıklarını ve yalnızca dört uçuk tespit edebildiklerini açıklayan ekip, antik DNA’yı 20. yüzyıldan kalma uçuk örnekleriyle karşılaştırarak farklılıkları analiz edebildiklerini ve bir mutasyon oranı ve dolayısıyla virüs evrimi için bir zaman çizelgesi tahmin edebildiklerini söyledi.

Her primat türünün farklı bir uçuk formuna sahip olduğunu belirten uzmanlar, bu nedenle insanların Afrika’dan ayrıldığından beri kendine özgü bir forma sahip olduğunu tahmin ediyor. Bununla birlikte ekip, yaklaşık beş bin yıl önce, farklı bir uçuk türünün diğer insanlara geçmesinin muhtemel nedeninin öpüşmek olduğunu düşünüyor. Ayrıca ekip, uçuğun tarihini araştırmak için çalışmalarını daha da derinleştireceklerini açıkladı.

Kaynak:  Webtekno

Avatar Of Ulaş Utku Bozdoğan
Ulaş Utku Bozdoğan
Teknoloji alanındaki güncel gelişmeleri titizlikle takip edip bu konuda derinlemesine analizler sunan bir yazar. bilgi teknolojileri, yapay zeka, mobil teknolojiler ve dijital trendler gibi konularda geniş bir bilgi birikimine sahip. Teknolojinin hızla değişen dünyasındaki yenilikleri sade ve anlaşılır bir dille aktarma çalışır. Teknolojinin getirdiği dönüşümleri yakından izleyen ve bu konudaki görüşlerini etkileyici bir şekilde paylaşan Ulaş Utku Bozdoğan, teknoloji haberleri alanında önemli bir ses haline gelir :)
RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Trend Yazılar

Son Yorumlar