Aslında uyku pozisyonunda daha fazla hapşırmamız gerektiğini düşünebilirsiniz. Mantıksal olarak da doğru olan bu. Ancak durum pek de düşündüğümüz gibi değil. İşin arkasında biyolojik sebepler var.
Bir dönem gözlerimiz açıkken hapşıramadığımız oldukça popüler bir konuydu. Bu konuya bir de uyurken hapşıramadığımızı eklersek bu tartışma uzar gider. En iyisi böyle bir şeyin varlığına biyolojik olarak mümkün olup olmadığına baktıktan sonra karar verelim.
Hapşırmalar, burun mukusunu etkileyen değişik maddeler sebebiyle oluşuyor.
Aslında hiçbirimiz alerji gibi özel sebepler dışında durduk yere hapşırmayız. Bunun en temel sebebi, hava yoluyla vücudumuza aldığımız toz gibi maddeleri hapşırarak burun ve ağızdan atmamızdır.
Yabancı maddeler, burun boşluğundan mukus zarlarına gelmeden önce burun boşluğuna ilerliyor. Bunlar, önce azot parçacıklarından oluşan histaminlerin salınmasını tetikliyor; sonrasında bu histaminler nazal mukus zarlarının sinir uçlarını tahriş ediyor.
Tahriş ise beyne sinyal gönderiyor; beyin, aldığı bu sinyali faringeal ve trakeal kaslara yönlendiriyor ve böylece hepimizin ‘bir anda’ olduğunu düşündüğümüz hapşırık, dakikalar süren uğraş sonrasında meydana geliyor!
Buraya kadar hiçbir sorun yok. Peki uyurken neden hapşırma hissimiz oluşmuyor?
“Uyuduğumuzda beyne sinyal gitmiyor mu?” diye düşünmeniz çok normal. Aslında uyku pozisyonunda mukoza zarları şişiyor ve dış uyaranlara karşı normale göre daha hassas bir duruma geliyor. Böyle olunca uyku esnasında daha fazla hapşırmamız gerekirken, baskılar sonucunda tam tersi bir durum gerçekleşiyor.
Bu hassasiyet, ancak uykuda hareket etmememiz ve odanın hava akışının azlığının vücudumuza aldığımız partiküllerin sayısını azaltmasıyla dengelenir. Ancak uyandığımızda bu maddeler sinir hücrelerini uyarır ve bazen uyanır uyanmaz hapşırırız.
Uykunun REM evresinde tüm refleksler bastırılıyor.
Uzmanlara göre uykunun en sağlıklı ve verimli evresi olan REM’de (Rapid Eye Movement) bazı nöronlar arasında iletişimi sağlayan kimyasalların salınımı engelleniyor ve nöronlar uyarılamaz hâle geliyor.
Hapşırmak da dahil olmak üzere tüm refleksler bu evrede bastırılıyor.Uykunun en verimli evresi olarak adlandırılma sebebi de faydalarının yanı sıra hiçbir uyarana tepki verilmeden kesintisiz uyumakla alakalı aslında.
Bu evre dışında diğer NREM (non-REM period) evresinde, kaslarımız çalışırken hapşırmamızı tetikleyen nöronlar hâlâ devre dışı kalır. Eğer burun mukozası çok uyarılırsa beynimiz baskılamayı sonlandırarak kasları aktive eder ve kısacık bir hapşırık molasından sonra uykumuza devam ederiz.
Kısacası; uyku halindeyken hapşırmak imkansız değil ama oldukça zor bir ihtimal, tıpkı gözlerimiz açıkken yapamadığımız gibi. Denemesi bedava!
Kaynak: Webtekno
Xiaomi 17S Serisi ile 2026’da yükselen performans ve verimlilik hedefleriyle öncü bir deneyim sunuyor.
Honor X80 ile 10.000 mAh pil gücü ve yeni nesil verimlilik: uzun ömürlü güç, hızlı…
One UI 8.5 ve GalaxyAI odaklı yenilikler sızıntılar gerçeğe dönüşüyor mu? Güncel değerlendirme ve analizlerle…
OnePlus 15R’in Geekbench sıçrayan performansı ve beklenen özellikleriyle ilgili tüm detaylar.
Infinix Note 60 Ultra: Pininfarina dokunuşuyla tasarımda üst düzey zarafet ve yenilikçi özellikler bir arada.…
OnePlus Ace 6T ile performansın zirvesini hedefleyen yeni nesil akıllı telefon: hızlı, güçlendirici özellikler ve…