Horizon Forbidden West çıkışıyla birlikte özellikle grafiksel anlamda adından bahsettirmeyi başaran bir yapım oldu. Oyun her ne kadar genel olarak grafik ve oynanış mekanikleriyle konuşulan bir yapım olsa da Horizon’ın hiç de yabana atılmayacak bir hikayesi var.
Bu yazıda oyunun hikayesinin ilerleyişinde önemli rollere sahip olan karakterlerin hikayeleri kaleme aldım. Oyun esnasında bu karakterleri her ne kadar görüyor olsak ve tanıyor olsak da bazılarının sahip olduğu geçmiş hakkında ya da karakterleri hakkında detaylı bilgiye sahip olmadan bu kısmı es geçebiliyoruz. Bu yazı sayesinde oyunda hikayesini es geçmiş olabileceğiniz ana karakterler hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Varl, Nora kabilesinin bir savaşçısı. Varl’ın annesi Sona, çelik gibi iradesi ve sert mizacıyla tanınan Nora savaş şefidir. Annesi, Varl’ı yetenekli bir avcı olması için uzun yıllar boyunca eğitti. Varl’ın kız kardeşi olan Vala da onların izinden gitti.
Militan bir tarikat olarak bilinen Tutulma, aralarında Vala’nın da bulunduğu Nora gençlerini öldürdüğünde Varl, intikam almak için Aloy ile birlik olmaya karar verdi. İkili, o zamanda bu yana karşılıklı saygı ve ortak değerlerle beslenen bir bağ kurdu.
İkili başta HADES olarak bilinen haydut yapay zekâ, yani tutulmanın tabiri ile gömülü gölgeleriyle birlikte yenilgiye uğratıldığı Güntepe muharebesi olmak üzere birçok savaşta omuz omuza mücadele verdiler.
Aloy, savaştan sonra ortadan kaybolunca Varl da onun peşine düştü. Aloy her ne kadar yıllar önce dışlanmış olsa da, Nora kabilesi Aloy’un tanrıçaların Yüce Ana’nın isteğini yerine getirecek “kutsal kişi” olduğuna inanıyor. Bu nedenle Varl, Aloy’a yardım etmek için dostluğun da ötesinde geçen ruhani bir sorumluluk üstleniyor.
Zo, başlıca geçim kaynağı tarım olan Utaru kabilesinden gelmekte. Bir zamanlar barışçıl bir ruha sahip olan Zo, Carjaların kızıl istilaları sırasında gördüğü zulüm karşısında o kadar dehşete düştü ki kabilesinin yönetim organı olan Koro’nun itirazına rağmen onlara karşı silahlandı.
Savaşın trajedisinden sonra teselli arayan Zo, kendisini telkindar olmaya adadı. Zo, böylelikle halkın bakımını ve rahatlığını sağlamaya çalıştı. Ayrıca hastalığa yakalananların huzurlu bir şekilde son nefeslerine vermesine yardım etmeye, çalışan Zo halkı için elinden geleni yapan bir karaktere büründü.
Utaru tarlaları büyük bir felakete yenik düştüğünde halkı açlıktan kırılmanın eşiğine geldi. Çoğu kişi, bunu büyük döngünün bir parçası olarak toprağa dönme zamanlarının geldiğine dair bir işarete yordu. Ancak Zo, her ne kadar Utaru geleneklerine saygı duysa da böylesine kasvetli bir kaderi kabullenmekte zorlandı.
Aloy’un gelişi, Zo’nun içinde yepyeni bir umut yeşertti ve kabilesinin liderleri ne emrederse etsin doğru olduğunu düşündüğü şey uğruna mücadele edebilmesi için uzun zaman önce sönmüş ateşi tekrar alevlendirdi.
21. Yüzyılın en büyük beyinlerinden biri olan Dr. Elisabeth Sobeck, Zero Dawn projesinin yaratıcısı ve başındaki isimdi. Bu sistem yok oluş karşısında yaşam için gelecek şansı tanıyan bir programdı.
Elisabet 11 Mart 2020 yılında doğdu ve Carson City dışında bir kasabada büyüdü. 13 yaşında Stanford üniversitesine kaydoldu, 16 yaşında deneysel fizik ve bilgisayar bilimleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu. 2040 yılında Carnegie-Mellon Üniversitesinde Robotik ve yapay zekâ tasarımı alanında doktorasını tamamladı ve aynı yıl Faro Automated Solutions’ta yardımcı bilim insanı olarak çalışmaya başladı. Henüz 22 yaşında baş bilim insanlığına kadar yükseldi.
Elisabet, Fas’ta “iyileşme dönemi’’ esnasında 10 yıllık çevre temizliği ve zehirden arındırma çabaları için yeşil robot tasarımında çok önemli bir rol oynadı. 2048 yılında şirketin otomatik askeri teknolojilere geçiş kararını protesto eden Elisabet Faro Automated Solutions’taki işinden aniden istifa etti.
Elisabet 2049 yılında çalışmalarını “yaşamı destekleyen” robotlara adayan şirketi Miriam Technologies’i kurdu. Miriam, dünyanın en büyük yeşil robot tedarikçilerinden biri oldu ve prestijli sayısız ödül kazandı.
Karakterimiz, 31 Ekim 2064 tarihinde Fas başkanı Ted Faro ile gizli bir görüşme yaptı. Faro, Elisabet’e yakıt için biyokütle tüketen ve kendi kendine çoğalabilen bir savaş makinesi sürüsünün komutlara yanıt vermeyi bıraktığını söyledi. Elisabet de birkaç gün içerisinde Dünya’daki yaşamın bu sürü tarafından yok edileceğine kanaat getirdi ve Zero Dawn projesi planını ABD genel kurmay başkanlığına sundu. Zira bu proje, yok olma tehlikesi karşısında tek umuttu.
Zero Dawn, özünde insanların soyu tükendikten çok sonra bile kıraç Dünya’ya hayat vermesi için tasarlanmış bir Dünyalaştırma sistemi olacaktı. Bu sistem, şimdiye kadar ki yaratılmış en gelişmiş yapay zekâ olan GAIA tarafından yönetilecekti. Elisabet aynı zamanda GAIA’nın duygusal tepkilerini de geliştirdi ve yapay zekanın sorumluluğunu alacağı Dünyayı önemsemesini sağladı. Ted Faro’nun ısrarı üzerine gönülsüz de olsa GAIA ile ast işlevler üzerinde kontrolü yeniden sağlamaya yarayacak bir araç olan ana hacki de sisteme dahil etti.
Yaklaşan işgalci makine sürüsüne karşı Zero Dawn için zamanı kazanmak üzere müşterek görev kuvveti, milyonlarca silahlı kuvvet ile sivili cepheye çekmek amacıyla ebedi zafer harekâtını başlattı. Bütün askeri kampanya, esasen bir yalan üzerine kurulmuştu. Kamuya açıklanana göre Zero Dawn, sürüyü çok geç olmadan yenecek bir süper silah programıydı. Milyonlarca insan, projenin gerçek amacından habersiz bir şekilde savaş makineleriyle çatışarak can verirken Elisabet de ekibini zamana karşı çaresiz bir yarışa soktu.
Ocak 2066’da Faro salgını son savunma hattını da aşmayı başardı. Proje çalışanları ömürlerinin geri kalanını geçirecekleri kapalı sığınak Elysium’a taşındı. Elisabet ile diğer proje liderleri, işlerini tamamlamak için GAIA ONE tesisine kapanmayı tercih etti. Ancak GAIA ONE kapıları her ne kadar sıkıca kilitlenmiş bir tesis olsa da ana kapıdaki küçük ama önemli bir boşluk GAIA ONE’ı savunmasız ve zayıf bırakıyordu.
GAIA ONE tesisindeki boşluğun Faro savaş makineleri tarafından tespit edilmesi başarısızlığın ve yok olmanın önünü açacaktı. Faro sürüsü yaklaşırken Elisabet, söz konusu açığı dışarıdan onarmak için kendini feda etti. Elisabet bu hareketi ile GAIA’nın tam manası ile güvende olmasını sağladı.
Elisabet’in özverisi ve kararlılığı, Dünya üzerinde kalıcı bir iz bıraktı. Yaklaşık bin yıl sonra bir başka kıyameti önlemek için kendi kendini yok etmek zorunda kaldığında GAIA’nın son yaptığı şey, günün birinde yaklaşan sonu kalıcı olarak durdurmanın ve Dünyayı iyileştirmenin bir yolunu bulması umuduyla Elisabet’in bir klonunu yaratmak oldu. O klon, hikayemizin kahramanı Aloy idi.
Dünya çapında tanınan bir iş insanı ve kendisine hayran bir egomanyak olan Ted Faro, bir zamanlar medyada “Dünyayı kurtaran adam” olarak yer almıştı. Kendisi, aynı zamanda Dünyanın sonunu getiren kişi oldu.
Faro, 2030’larda üniversiteyi bıraktıktan sonra ürettiği kişisel robot hizmetçiler sayesinde başarı ve ün yakalayan bir mühendislik şirketi olan Faro Automated Solutions’ı kurdu. Şirket, asıl büyük atılımını iklim değişikliğinin neden olduğu hasarı tersine çevirmede etkin rol oynayan, devrim niteliğinde bir yeşil robot serisi tasarlayan Elisabet Sobeck’i ekiplerine dahil ettikten sonra yaptı.
Faro, “iyileşme dönemi” olarak da bilinen ve 2040’larda ortaya çıkan bu çevresel iyileşmeyi kendisine mal etmek için elinden geleni yaptı. Fokus adında son derece etkili kişisel arttırılmış gerçeklik cihazının piyasaya sürülmesi de dahil olmak üzere başarılarının ardı arkası kesilmedi. Faro, şirketin çalışma alanını, sonraları sektöre egemen olacak savunma endüstrisini de kapsayacak biçimde genişletti. Faro’nun bu hamlelerinden tabiri caizse iğrenen Sobeck, şirketten ayrıldı.
2064 yılında bir Chariot sürüsünde meydana gelen arızanın sonucunda robotlar, insan kontrolüne karşı bağışıklık kazandı. Kendi kendine çoğalabilecek ve enerji kaynağı olarak biyokütle kullanacak biçimde tasarlanan bu makineler, artık Dünya’daki tüm yaşamı tüketebilir yakıt kaynağı olarak görüyordu. Küresel yok oluş, artık kaçınılmaz.
Zero Dawn Projesi, gaddarca da olsa bu duruma bir çözüm sağladı. Ancak Ted’in kendi elleriyle yarattığı robotik veba yüzünden duyduğu suçluluk duygusu, onu en sonunda yüce gönüllü bir ruhani değişim kisvesine bürünmüş deliliğe sürükledi. İnsanlığın, geçmişe ve özellikle de kendisinin geçmişteki rolüne dair hiçbir şeyin bilinmemesinin daha iyi olacağına kanaat getirdi.
Zero Dawn sistemine Omega erişim yetkisi denen gizli bir izinsiz erişim yetkisi aracılığıyla girerek gelecek nesilleri eğitmekten sorumlu olan ast işlev APOLLO’yu sistemden sildi. Ayrıca Zero Dawn’un gelişiminde katkıda bulunan Alfa Proje Liderlerini de öldürdü. Faro,Seçtiği birkaç yoldaşıyla birlikte dünya yok olurken hayatının geri kalanını rahat bir şekilde geçireceği Thebes adında gizli bir sığınağa kapandı.
Gezgin bir bilgin, pir ve savaşçı olan Sylens hakkında çok az şey biliniyor. Kuzey Banuk kabilesinde büyüdüğü söylense de geçmişi, bir dizi dedikodu, yanlış anlaşılma ve muammadan ibaret. Ki bunların hepsini kendisi de destekliyor. Gölgelerde görünmeden kalabildiği sürece insan ve makinelerin kökenleri hakkında her şeyi öğrenme takıntısını yadsıyamadığı bir gerçek.
Sylens, çalışan bir fokus bulan ilk kişiydi. Onunla asi yapay zekâ HADES’i keşfetti ve onunla bir pazarlık yaptı. Sylens’ın yaptığı anlaşma gereği HADES ona bilgi verecek, Sylens da karşılığında ona yandaş bulacaktı. Bu anlaşma, kutsal şehirleri Meridian’ı zapt etmeye ant içen Gölge Carja fanatiklerinin tarikatı olan Tutulma’nın kurulmasına yol açtı.
Daha sonra HADES anlaşmadan caydı ve Sylens’ı öldürmeye çalıştı. Kısa bir süre sonra Sylens, düzenbaz yapay zekanın Aloy için ölüm emri verdiğini öğrendi. HADES’in bir Nora’yı neden öldürmek istediğini merak eden Sylens, Aloy’un Fokus’una girince onun antik dünya ile olan bağlantısını öğrendi.
Geçmişin derin sırlarını ortaya çıkarmanın anahtarının Aloy olduğunu bilen Sylens, onunla güçlerini birleştirdi ve kökenleri hakkındaki gerçeği öğrenmesi için ona yardım etti. HADES’in yükselişindeki rolünü telafi etmek için Aloy’a Güntepe Muahrabesi sırasında kötücül yapay zekayı alt etmesi için kullandığı mızrağı verdi. Sylens savaşın ardından ise esrarengiz bir biçimde ortadan kayboldu. Aloy her ne kadar Fokus aracılığı ile kendisi ile iletişime geçmeye çalışa da Sylens Aloy’un çağrılarına hiçbir şekilde cevap vermiyordu.
Kaynak: Technopat
PlayStation Plus abonelik fiyatlarında kaçırılmayacak indirim fırsatlarıyla oyun dünyasına adım atın! En popüler oyunlara erişim…
Çamaşır suyunun kıyafet rengini değiştirme süreci, giysilerinizi yenilemenin etkili bir yoludur. Bu yazıda, çamaşır suyunun…
Android'den kimlik bilgilerini geri yükleme özelliği ile kaybolan verilerinizi kolayca kurtarın. Adım adım rehberimizle, cihazınızdaki…
Hackerlar, Andrew Tate'in online eğitim platformuna siber saldırı düzenledi. Bu olayın detayları, etkileri ve eğitim…
Amazon Gülümseten Kasım Fırsatları ile alışverişinizi şımartın! Bu özel indirimle %25'e varan fırsatları keşfedin. Sınırlı…
Steam'den yeni sezon biletleri alırken şeffaflık zorunluluğu hakkında bilgilendirici bir içerik. Bilet satışlarında güvenilirlik ve…