James Webb teleskobununu son keşfi, yeni gizemleri de beraberinde getirdi

James Webb Uzay Teleskobu, birkaç hafta içinde ikinci çığır açan müşahedesini yaptı. Araştırmacılar, teleskobun yakın kızılötesi kamerasını, ana jenerasyon kuyruklu yıldızı olarak da bilinen, ana asteroit kuşağındaki bir kuyruklu yıldızın etrafındaki bilinen birinci su buharı örneğini tespit etmek için kullandılar.

Bilim insanları, kuyruklu yıldızların Güneş’e nispeten yakın olduklarında da buzulları koruyabileceğini esasen düşünüyordu, lakin şimdiye kadar kesin ispatları yoktu. Ekseriyetle kuyruklu yıldızların, her ikisi de Güneş’ten buzun dayanabileceği kadar uzakta olan Kuiper Kuşağı yahut Oort Bulutu‘nda bulunduğu varsayılıyordu.

Ancak bu bulgu, yeni bir bilmece yarattı. Karbondioksit olağanda bir kuyruklu yıldızdaki potansiyel olarak buharlaşan materyalin yüzde 10’unu temsil ederken, Webb’in aygıtları, Read ismi verilen kuyruklu yıldızda bunu tespit edemedi. Araştırma kümesi, CO2’nin ya milyarlarca yılda dağıldığını ya da Read’in Güneş Sisteminin CO2 içermeyen nispeten ılık bir kısmında oluştuğunu iddia ediyor.

Read, ana nesil kuyruklu yıldız kategorisini oluşturmak için kullanılan birinci cisimlerden biri. Webb teleskobu, bu kuyruklu yıldızları detaylı olarak inceleyecek kadar güçlü olan birinci ekipman olduğundan, onları lakin artık gözlemleyebiliyoruz.

Read’in CO2 eksikliğinin bir tesadüf mü yoksa öteki ana nesil kuyruklu yıldızları tarafından da paylaşılan bir durum mu olduğunu anlamak için daha fazla müşahede yapılması gerekecek. Grup üyesi Stefanie Milam, örnek toplama vazifesinin bunun üzere kuyruklu yıldızlar hakkında daha fazla bilgi edinmede yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

Kuiper Jenerasyonu kabaca Neptün’ün yörüngesinin kenarında başlarken, Oort Bulutu kabaca iki ışıkyılı uzaklıkta bulunuyor.