Kakao İçmenin Faydaları Üzerine Yeni Araştırma
İngiltere’de bulunan Birmingham Üniversitesi’nde görev yapan bilim insanları, kakao tüketiminin sağlık üzerindeki etkileri hakkında ilginç bir araştırma gerçekleştirdi. Toplamda yalnızca 23 kişinin katıldığı bu çalışma, kakao içmenin olumlu yanlarını detaylı bir şekilde ortaya koydu. Günümüzde sıkça karşılaşılan sorunlardan biri olan stres, insanları genellikle sağlıksız gıda tüketimine yönlendirmekte. Stres anlarında, çoğu kişi kendini yağlı ve zararlı yiyecekler ile teselli etmeye çalışıyor. Ancak, yapılan araştırma kakao tüketiminin, bu tür zararlı besinlerin etkilerini hafifleterek adeta bir panzehir işlevi gördüğünü tespit etti. Yağlı yiyeceklerin, atardamarların işlevini geçici olarak bozduğu bilinirken, kakao içmenin bu duruma karşıt bir etki yarattığı gözlemlendi.
Peki, bu nasıl gerçekleşiyor?
Deney için 23 katılımcıya önce tuzlu tereyağı ve çedar peyniri ile hazırlanan iki tereyağlı kruvasan ve bir bardak tam yağlı süt verildi. Daha sonra katılımcıların yarısı yüksek miktarda flavonol içeren kakao içti. Diğer yarısı ise flavonol seviyesi düşük olan kakao tüketti. Deneyin ardından katılımcılar, bir matematik testine tabi tutuldu. Deney sürecinin tamamlanmasının ardından, bir sonraki aşamada, ilk grupta düşük flavonol içeren kakao tüketenler daha fazla, yüksek flavonol içeren kakao tüketenler ise daha az kakao içti.
Yapılan gözlemlere göre, yağlı yiyeceklerin ardından katılımcıların atardamarlarının genişlediği tespit edildi. Bu durum beklenen bir sonuçtu. Ancak, yüksek miktarda flavonol içeren kakao tüketen bireylerin atardamarlarının, çok daha kısa bir sürede normal işlevine döndüğü görüldü. Düşük flavonol içeren kakao içenlerin ise normalleşme süreci daha uzun sürdü.
Fizyolog Rosalind Baynham, bu konuda yaptığı açıklamada, kakao içmenin etkileriyle ilgili ilk kez bu tür bir sonucun elde edildiğini belirtti. Beslenme bilimci Catarina Rendeiro ise, “Bu araştırma, flavonoid açısından zengin gıdaların tüketilmesinin veya içilmesinin, kötü beslenme alışkanlıklarının damar sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek için bir strateji olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Kaynak: Webtekno