Bu program, kullanıcıların müzik ve diğer medya dosyalarını diledikleri gibi indirmelerine olanak tanıyordu. Ancak, LimeWire gibi popüler bir platformun, aynı zamanda birçok güvenlik açığına sahip olması da kaçınılmazdı. Bilgisayarlarımıza virüs sokmaktan kaçınamayan LimeWire, 2000’lerin başında dijital müzik ve dosya paylaşımında devrim yaratmıştı.
Milyonlarca kullanıcı, müzik, video, yazılım ve diğer içerikleri LimeWire üzerinden paylaşıyordu. Peer-to-Peer (P2P) sisteminin sunduğu olanaklarla internetin evriminde önemli bir rol oynayan bu program, zamanla adeta buhar olup uçtu. Bunun nedenlerini daha iyi anlayabilmek için LimeWire’ın hayatımıza nasıl girdiğine bir göz atalım.
LimeWire, 2000 yılında yazılım geliştiricisi Mark Gorton tarafından kuruldu. Gorton’un amacı, dosya paylaşımını daha hızlı ve kullanıcı dostu hale getirmekti. Programın kullanımı oldukça basitti; kullanıcılar sadece bir dosya arıyor, buluyor ve birkaç tıklama ile indirme işlemini gerçekleştiriyordu. LimeWire, merkezi bir sunucuya ihtiyaç duymadan dosya paylaşımını sağlamak üzere Gnutella adı verilen merkezi olmayan bir P2P protokolüne dayanıyordu.
LimeWire, geniş bir kitleye hitap ediyordu. O dönemlerde, neredeyse herkesin bilgisayarında bu program yüklüydü. Müzik, film ve yazılım gibi içerikleri indirmek, kullanıcılar için oldukça cazipti. Müzik sektörünün de gelişmesi ve taşınabilir müzik dinleme alışkanlıklarının artmasıyla birlikte LimeWire’ın popülaritesi hızla yükseldi. 2005 yılında programın 1.7 milyon kullanıcısı bulunuyordu ki bu oldukça etkileyici bir rakamdı.
Ancak bu popülaritenin de bazı olumsuz sonuçları vardı. Platformun içerik kontrolü neredeyse yok denecek kadar azdı. Bu durum, kullanıcıların dosyaları karıştırmasına ve bilgisayarlarına virüs bulaştırmalarına neden oluyordu. Aynı zamanda birçok dosya korsan içerik barındırıyordu. LimeWire’ın asıl sorunu, illegal müzik indirilmesiydi. 2006 yılında, Amerika’nın müzik endüstrisinin önde gelen kuruluşlarından Record Industry Association of America (RIAA), LimeWire’a bu sebeple dava açtı. Şirket, kullanıcıların korsan müzik indirdiğini ve bunun telif haklarını ihlal ettiğini öne sürdü.
Mark Gorton, bu sorunu çözmek için müzik şirketlerine bir öneride bulundu: Şarkıları LimeWire üzerinden satmak. Ancak bu teklif olumlu bir yanıt almadı ve programın çöküşü hızlandı. Davalarla boğuşan LimeWire, 2010 yılında mahkeme kararıyla faaliyetlerine son verdi. 100 milyon dolarlık bir ceza sonucunda LimeWire, kapılarını kapatmak zorunda kaldı.
2021 yılında NFT projelerine odaklanarak geri dönen LimeWire, şu anda dijital sanatçılara bir pazaryeri hizmeti sunarak yeniden hayat buldu. LimeWire’ın hikayesi, dijital müzik dünyasında önemli bir dönüm noktası olarak hafızalarımızda yer ediyor.
Kaynaklar: Forbes, Slash Gear
Kaynak: Webtekno
Samsung'un Galaxy S25 modelinin özellikleri ve gelecekteki Exynos çip stratejisi hakkında merak edilenleri keşfedin. Performans,…
Kafa Nakli: Dr. Robert White'ın Cesur Deneyi, insan beyninin ve bedeninin ilişkisini keşfeden çarpıcı bir…
OpenAI, son günlerde yaşanan büyük kesintinin nedenlerini ve etkilerini açıklıyor. Kullanıcılar için önemli bilgiler içeren…
Microsoft, Windows 11 için TPM 2.0 gereksinimini kaldırarak kullanıcılarına daha geniş bir erişim imkanı sunuyor.…
Kan Hakkında İlginç Bilgiler başlıklı yazımızda, kanın yapısı, işlevleri ve vücut üzerindeki etkileri hakkında merak…
Renault, TikTok üzerinden elektrikli araç eğitimi başlatarak, genç sürücülere sürdürülebilir ulaşımın önemini öğretmeyi amaçlıyor. Yeni…