PHEV Gerçek Emisyonları: Laboratuvar ve Yolda Farklılıklar Üzerine Yeni Bulgular

Avrupa’daki çevre kuruluşlarının hazırladığı bir rapor, plug-in hibrit elektrikli araçların (PHEV) laboratuvar testlerindeki beklenen emisyon değerlerinden çok daha yüksek karbon salımı yaptığını gösteriyor. 2021–2023 döneminde Avrupa’da kayıtlı 800.000 PHEV için yapılan incelemede, araçların gerçekteki emisyonlarının kağıt üzerinde verilen değerlerden yaklaşık 4,9 kat daha yüksek olduğu ortaya kondu.

Hibrit araçlar çevreye zararlı mı? sorusu temel bir tartışmayı yeniden gündeme getiriyor. Laboratuvar koşullarında PHEV’lerin sürüşlerinin %84’ünün elektrik modunda geçmesi beklenirken, gerçek dünyada bu oran yalnızca %27 olarak kaydedildi. Böylece sürücüler çoğunlukla benzine yönelmiş durumda.

Elektrik modundayken bile hibritler tamamen sıfır emisyon üretmiyor; motor gücünün yaklaşık üçte biri hâlâ içten yanmalı motor tarafından sağlanıyor. Hızlı şarj altyapısının eksikliği ise sürücüleri şarj etmek yerine benzin doldurmayı tercih etmeye itiyor. Bu durum yalnızca çevreye zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda yakıt maliyetlerini de artırıyor; sürücüler yıl sonunda ortalama 582 dolar daha fazla ödeme yapıyor.

The Guardian’a göre, Volkswagen, Mercedes-Benz ve BMW gibi markalar bu yanlış emisyon verileri nedeniyle yaklaşık 5,8 milyar dolarlık cezadan muaf kaldı ve araçları aslında 52 milyon ton fazla karbon salıyor. Bu durum, piyasa ve politika açısından da önemli bir uyarı olarak öne çıkıyor.