Ruh Telefonu: Thomas Edison’un Ölümden Sonra İletişim Cihazı

Ruh Telefonu: Gerçekten İcat Edildi mi?

Peki, “Ruh Telefonu” adı verilen bu cihaz, gerçekten icat edildi mi? Daha farklı ne işe yarıyordu? Gelin, bu ilginç konuyu inceleyelim.

19. yüzyılda ortaya çıkan spiritüalizm (ruhanilik) hareketi, hayatını kaybedenlerle iletişim kurabileceğimiz farklı bir dünyanın varlığını savunuyordu. Spiritüalizm, toplumda büyük bir popülarite kazanmış ve bu durum, bilim insanlarından sanatçılara kadar pek çok kişinin ilgisini çekmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Mechanix dergisinde yayınlanan bir yazıda, ünlü mucit Thomas Edison’un geliştirdiği bir cihazdan bahsediliyordu. Bu cihazın temel amacı, ölümden sonraki yaşamın fiziksel kanıtlarını bulmaktı. Edison’a göre icat ettiği bu cihaz, bu amaca ulaşabilecekti. Ancak yapılan deneyler, beklenen sonuçları vermedi.

Sonrasında, Edison 1920’de bir röportajında, insanların ölümden sonra bizimle iletişim kurmasını sağlayacak bir cihaz üzerinde çalıştığını duyurdu. Bu açıklama, kamuoyunda büyük bir heyecan ve şaşkınlık yarattı. Ancak Edison’un yaklaşımı, diğer medyumlarınkiler gibi mistik bir perspektife sahip değildi. O, çalışmalarında tamamen bilimsel yöntemlere dayalı bir yaklaşım benimsiyordu.

Edison’un bu ilginç fikri, halk arasında ve basında “Ruh Telefonu” olarak anılmaya başlandı. Ona göre, insanlar ölümden sonra bile varlıklarını sürdürebilir ve bir cihaz aracılığıyla tespit edilebilirlerdi. Edison, bu teorisini temel alarak bir cihaz tasarladığını ve bunun bilimsel bir temele dayanarak çalışacağını belirtmiştir. Ancak, bu cihazın gerçekten üretilip üretilmediği hâlâ belirsizliğini korumaktadır. Ayrıca, Edison’un böyle bir teoriyi yıllar önce ortaya koymadığını ve böyle bir cihaz tasarlamadığını iddia edenler de bulunmaktadır.

Bununla birlikte, Fransız gazeteci Philippe Baudouin, 2015 yılında bir ikinci el mağazasında Edison’un günlüğünün bir örneğini keşfetti. Günlükte yer alan bir bölümde, Edison’un ruh dünyası teorilerine ve bu dünyayla nasıl iletişim kurabileceğine dair detaylar bulunduğu görülmektedir. Yani, ünlü mucit böyle bir teori geliştirmiştir. Ancak ne yazık ki bu teoriyi destekleyecek somut bir kanıt elimizde yoktur. Sadece bazı sanatçıların tahmini olarak resmettiği bazı görseller mevcut.

Kaynaklar: Atlas Obscura, The Ghost in My Machine

İlginizi çekebilir:

• Kaynak: Webtekno