Eğer cevabınız “evet”se, bu nadir nörolojik durumu yaşıyor olabilirsiniz. Bazı insanlar, gerçekten de şaka yapma ihtiyacını bastıramıyor. Mizahın beyinle ilişkili olduğunu biliyoruz, ancak bunun “nörolojik bir problem” olduğunu pek az kişi biliyor. Endişelenmeyin; bu durum, hasta olduğunuz anlamına gelmiyor. İnsan beyni, yıllardır hâlâ aynı karmaşık yapıya sahip.
Bilim dünyası, bu fenomen üzerinde birçok çalışma gerçekleştirmiştir, ancak bazı sırlar hâlâ çözülmemiştir. Özellikle beynin frontal lobundaki küçük bir hasar, bireyin karakterini köklü bir şekilde değiştirebilir. Bu değişimlerden biri, tıp literatüründe Witzelsucht (Şaka Bağımlılığı) olarak bilinen ve kişiyi durmaksızın şaka yapma dürtüsüne yönlendiren nörolojik bir durumdur. Evet, sürekli şaka yapma isteğinin ardında bilimsel bir açıklama var.
Peki, beynimizde nasıl bir hasar var ki bu bizi komedyene dönüştürmeye çalışıyor? Aslında bu durum, 2016 yılında bir hastada tespit edilmiştir. 69 yaşındaki bir adamın beyin taraması, nörologlar tarafından incelendiğinde dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkmıştır. Beyin kanaması geçiren adam, iyileşme sürecinde beklenmedik bir değişim yaşadı: Sürekli şaka yapma ihtiyacı hissediyor, gecenin ilerleyen saatlerinde eşini uyandırıp kelime oyunları oynuyordu. Aklına gelen esprileri bir kâğıda yazan bu adam, tam 50 sayfa dolusu espriyle doktorunun karşısına çıkmıştı. Genel olarak müstehcen ya da çocukça olan bu şakalar, ona büyük bir keyif veriyordu. Nöroloji camiası ise bu durumu “Witzelsucht” olarak adlandırdı.
1890’da Alman nörolog Hermann Oppenheim tarafından literatüre kazandırılan bu terim, frontal lob hasarı ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür hasarları olan hastalar, bazen uygunsuz espriler yapmaya başlayabiliyorlar. Bunun benzeri bir örnek 1929 yılında yaşanmıştır. Nörolog Otfrid Foerster, bir ameliyat sırasında hastasının beynini uyardığında, hasta aniden Latince, Yunanca, İbranice ve Almanca kelime oyunları yapmaya başlamıştır.
Witzelsucht, moria adı verilen başka bir durumla da ilişkilendirilmektedir.
Moria, kişinin nedensiz yere aşırı neşeli olması ve her duruma gülme eğilimiyle tanımlanır. Her iki durum da beynin, orbitofrontal korteks adı verilen ve karar verme, sosyal davranışların düzenlenmesinden sorumlu bölgesindeki hasarlarla bağlantılıdır. Bu bölgedeki bir hasar, kişinin içinden gelen dürtüleri kontrol edememesine neden olmaktadır. Örneğin, 63 yaşındaki bir hasta, başından vurularak beyninin sağ ön lobunu kaybetti. Eskiden depresyonla mücadele eden bu kişi, ameliyattan sonra ise tam bir neşe kaynağına dönüştü çünkü nadir görülen bu durumu yaşıyordu.
Peki, bu durum tedavi edilebilir mi?
Witzelsucht için standart bir tedavi protokolü şu an için mevcut değildir. Nörolog Mario Mendez, 2005 yılından bu yana bu alanda çalışmalar yürütmekte ve vakaların çoğunda antidepresanların denendiğini belirtmektedir. İlaçlar etkili olmazsa epilepsi veya antipsikotik ilaçlar denenebiliyor, ancak tüm bu tedavi yöntemleri yalnızca semptomları hafifletmekle sınırlıdır. Bu durum, ufak bir travmanın dahi beynimizin ne kadar hassas ve önemli bir yapı olduğunu gözler önüne serdiğini gösteriyor. Dolayısıyla, bu konuda dikkatli olmak sosyal ilişkileriniz açısından da son derece önemlidir.
Kaynaklar:
İlginizi çekebilir:
OPPO Find N5'in sağlamlık testleri sonuçlarıyla karşınızdayız! Dayanıklılık, performans ve daha fazlası için detayları keşfedin.
Gözlerin algı bozuklukları ve nedenleri hakkında bilgi edinin. Görme yetinizi etkileyen faktörleri keşfedin.
Narkolepsi nedir? Belirtileri ve yönetim stratejileri hakkında bilgi edinin. Uykusuzlukla başa çıkmanın yollarını keşfedin.
Oyun konsolu pazarında rekabet her geçen gün artarken, Xbox da bu alanda önemli bir adım…
Benzinli arabaların tarihi, teknolojik gelişimleri ve gelecekteki potansiyeli hakkında keşfedin. Sürüş deneyiminizi zenginleştirin!
Telefon temizliğinin önemi ve etkili yöntemleri hakkında bilgi edinin. Cihazınızı hijyenik tutarak sağlık ve performansınızı…