Çarşamba, Haziran 4, 2025
Ana SayfaBilimAvustralya'dan Devrim Niteliğinde Biyolojik Bilgisayar: CL1

Avustralya’dan Devrim Niteliğinde Biyolojik Bilgisayar: CL1

Avustralya’dan Devrim Niteliğinde Biyolojik Bilgisayar

Avustralya'dan Devrim Niteliğinde Biyolojik Bilgisayar

Avustralyalı teknoloji firması Cortical Labs, bilim kurgu romanlarını aratmayacak bir yenilikle karşımıza çıkıyor. Laboratuvar ortamında üretilen insan beyin hücreleriyle çalışan bir bilgisayar olan CL1, dünyanın ilk “kodla konuşlandırılabilir biyolojik bilgisayarı” olarak tanıtılıyor. Şu anda 35.000 dolarlık bir ön sipariş fiyatıyla piyasaya sürülmek üzere hazırlandı.

CL1, bir yaşam destek ünitesine bağlı olarak çalışıyor ve bu sistem, cam ve metal elektrotlar üzerine yerleştirilmiş laboratuvar ortamında üretilmiş nöronlardan oluşuyor. 59 elektrotluk bir ağ ile bağlantılı olan bu yapı, sinir hücrelerinin düzenli ve stabil bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Bu bilgisayar, bir yaşam destek ünitesi sayesinde kalp, böbrek ve akciğer gibi organların işlevlerini taklit ederek nöronları hayatta tutma kapasitesine sahip.

Sistemin “beyni”, Biyolojik Zeka İşletim Sistemi (biOS) tarafından yönetiliyor. Bu özel işletim sistemi, nöronlara dış dünyadan duyusal girdiler sağlamakta ve böylece onların çevreye tepki vermesini sağlayan sanal bir ortam oluşturmakta. CL1, yazılımla gerçek zamanlı etkileşime girebilen yüksek performanslı bir kapalı döngü olarak tasarlanmış durumda ve yalnızca altı aya kadar canlı kalabilme özelliğine sahip.

Biyolojik Bilgisayarlar ve Yapay Zeka

Biyolojik bilgisayarlar, yapay zekâya rakip olabilir mi?

Cortical Labs, bu yenilikçi teknolojisini tanıtmak amacıyla nöronlara klasik bir oyun olan Pong oynamayı öğretmeyi başardı. Şirketin belirttiğine göre, biyolojik bilgisayarlar, zekânın nasıl oluştuğuna dair anlayışımızı derinleştirmek açısından yapay zekâlarla rekabet edebilir ve hatta onları geride bırakabilir. Baş Bilim Sorumlusu Brett Kagan, 120 adet CL1 cihazından oluşan bir ağın, genlerin ve proteinlerin öğrenme süreçlerini nasıl etkilediğine dair kritik bilgiler sunabileceğini vurguluyor.

Ayrıca, bu ileri düzey teknoloji, nörolojik süreçleri moleküler düzeyde simüle edebilme yeteneği sayesinde ilaç geliştirme ve hastalık modelleme alanlarında devrim yaratma potansiyeline sahip. Bu tür yenilikler, gelecekteki tıbbi araştırmalar ve uygulamalar için büyük bir umut kaynağı olabilir.

Kaynak: Webtekno

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Trend Yazılar