Kimilerine göre bir sapık, kimilerine göre de psikolojinin babası olarak adlandırılan Sigmund Freud, psikoloji tarihindeki en tartışmalı karakterlerden biri. Ama belki de hiçbir teorisi Oedipus Kompleksikadar tartışmalı olmadı ve tepki toplamadı. Şimdiye kadar Freud’un diğer teorileri gibi doğrulanmış veya çürütülmüş olmasa da hala çok popüler.
Teori, aşağıda bahsedeceğimiz Küçük Hans Vakası üzerinden kurgulanmış olduğu için eleştirilmektedir; çünkü bu örnek dışında somut bir kanıt bulunmuyor. Gelen eleştirilerde Küçük Hans vakasının farklı teorilerle (Örneğin Bowlby’nin Bağlanma Teorisi) de yorumlanabileceği ve Freud’un cinsel içgüdülere aşırı vurgu yaptığı (Özellikle Erikson tarafından) belirtilmektedir.
Peki nedir bu Oedipus Kompleksi?
Bu kompleks, adını Sophokles’in ünlü oyunu Kral Oedipus’tan alır. Kral Oedipus, annesiyle birlikte olmak için babasını öldürür ve bu yaptığından dolayı lanetlenir.
Freud bu kompleksin fallik gelişim evresi olan 3-6 yaşları arasında ortaya çıktığını dile getirip bu dönemde libido (yaşama gücü/cinsel iç güdü) kaynağının çocuğunun vücudunun erojen bölgelerinde toplandığını iddia eder. Teorinin devamında şunlar da vurgulanır: Bu dönemde kız çocuğu, babasına ilgi duyup babasını annesinden kıskanır. Erkek çocuğu ise annesine ilgi duyup annesini babasından kıskanır. Babasıyla bir rekabet içerisine girer, amacı annesine sahip olmaktır.
Oedipus Kompleksi ve Elektra Kompleksi’nin arasındaki farklar nedir?
Oedipus Kompleksi daha genel bir kavram olup her iki cinsiyetteki çocuğun karşıt cinsiyetli ebeveynlerine olan ilgisini ifade ederken, Elektra Kompleksi kız çocuğunun babaya olan ilgisini ifade eder. Elektra Kompleksi, kız çocuğunun annesinden babasını kıskanmasını, annenin yerini geçme isteğini ve babaya aşırı düşkün olmayı ifade etmek için kullanılır.
Oedipus Kompleksi’nin belirtileri nelerdir?
Kanıtlanmamış bu kompleksin belirtilerinin şunlar olduğu öne sürülüyor:
- Bu yaş grubundaki çocuk, kendisini babasıyla karşılaştırmaya ve kendisi ile onun arasında ortak noktalar bulmaya çalışır.
- Annesine olan sevgisini, bulduğu her fırsatta dile getirmeye başlar.
- Babasına olan nefretini dile getirir(Freud bunu hadım olma korkusu yüzünden çocukların bastırabileceklerini söyler).
- Tıraş olmak, babası gibi yürümek, onun kullandığı kelimeler kullanmak gibi babasını taklit eden davranışlar gösterir.
- Annesiyle uyuma isteğinin baskın gelmesinden dolayı babasını yataktan kovmaya çalışan davranışlar görülebilir.
- Annesi ile evleneceğini söyleyebilir.
- Anne-babasının kendisinin yanında herhangi bir tensel temasına “öpmesine, kucaklamasına, sevgi sözcükleri kullanmasına” aşırı bir tepki gösterebilir, ayırmaya çalışabilir; hatta bu, ağlamaya kadar da gidebilir.
Oedipus Kompleksi nasıl tedavi edilir?
Freud bu teorisini “Küçük Hans ” vakasıyla desteklemiştir. Bu vakada Küçük Hans, at fobisi olan 5 yaşındaki bir erkek çocuğudur. Freud, Küçük Hans’ın babasıyla mektuplaşarak fobinin nedenini bulup belli bir tedavi sürecini takip etmeye çalışır. Mektuplaşma sürecinde Freud, sorunun kaynağının “çocuğun, annesine sahip olma isteğinden dolayı babası tarafından iğdiş edileceği (hadım etmek, kısırlaştırmak) korkusu” olduğunu düşünür. Bu düşüncesini de şu şekilde devam ettirir: Bu fobideki at, babanın sembolüdür. Hans’ın at (baba) tarafından ısırılma (iğdiş edilmesi) korkusu ise annesine sahip olma isteğine karşılık bir cezadır. Freud bu vakaya uyguladığı tedavinin özetini 1909 yılında “5 Yaşındaki Çocukta Fobinin Analizi (Analysis of a Phobia in a Five-year-old Boy)” başlığıyla yayınlamıştır.
Freud’un önerdiği tek tedavi, çocuğun kendini aynı cinsiyetten olduğu ebeveyniyle özdeşleştirmesidir. Bu kompleksin bastırılmasında vicdan(ego) ve toplumun ahlaki değerleri (süperego) önemli bir rol oynar. Fakat bu kompleksin, kendini yetişkinlik yıllarında suçluluk duyguları olarak gösterdiği tablolar da mevcuttur.
Teoriye gelen eleştiriler:
- Freud bu teorisini sadece Küçük Hans vakası üzerinden oluşturmuştur ve bu vaka farklı teoriler (Örneğin Bowlby’nin Bağlanma Teorisi) kullanılarak da açıklanabilir.
- Erikson (1950) gibi diğer psikodinamik teorisyenler, Freud’un içgüdülerin, özellikle de cinsel içgüdünün etkisini kişilik gelişiminde abarttığına inanıyorlardı. Erikson buna alternatif olarak, psikososyal gelişim kuramını oluşturmuştur.
- Diğer önemli eleştiri de Freud’un rapor ettiği tek çocuk hasta olduğu halde Küçük Hans’ın psikanalizinin çoğunu Hans’ın babası (Freud’un teorilerinin bir destekçisi) yapmıştır ve Freud, Hans’ın Oidipal teorisini onayladığını gördüğü için son derece ön yargılı davranmıştır.
- Genel olarak vaka, bilimsel açıdan geçerlik ve güvenirlik ilkelerini ihlal etmektedir. Bu da teoriye yapılan diğer bir eleştiridir.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4
Kaynak: Webtekno