Hatırlarsanız bir dönem ‘YouTuber’lık patlaması olmuştu. YouTube’a içerik üreterek para kazanıldığını öğrenen çok sayıda kişi, platforma adeta akın etmiş ve her yaştan insanı garip garip şeyler yaparken izlemek durumunda kalmıştık.
Tabii ki ‘içerik’ demenin mümkün olmadığı bu videoların ilgi çekme süresi de epey kısa olmuş, sonrasında da YouTube algoritması bu videoları gözümüzün önünden alıp gitmişti. Fakat YouTube tam toparlamaya başlamıştı ki bu kez TikTok geldi.
TikTok’ta ‘içerik üretmek’ çok kolay ve algoritma TikToker’ların yanında
Evet, sosyal medyada içerik tüketme alışkanlıklarımız çok değişti. Hatta öyle ki, yola bir ‘fotoğraf paylaşma uygulaması’ olarak çıkan Instagram artık reels’larla doldu ve platform, reels’ları öne çıkarıyor. Bir mikroblog olan Twitter bile video içerik fikrini değerlendiriyor. Çünkü kullanıcılar bunu istiyor ve bu kısa videolardan oluşan içerik kültürünün güç kazanıp zirveye oturduğu platform da TikTok oldu.
Aslında TikTok’tan önce de ‘kısa ve net videolar’ üretilen platformlarla karşılaşmıştık ancak bu platformların ömürleri pek uzun olmamıştı. TikTok’u bu kadar uzun ömürlü yapan ve dünyanın en çok kullanılan sosyal medya platformlarından biri haline getiren pek çok gerekçe sayabiliriz.
Bunlardan biri de şüphesiz ki ‘içerik’ üretmenin oldukça kolay olması. Öyle ki bir akıma ait tek bir video ile kolayca izlenme sayısını artırmak, popüler müzikler kullanarak tüm videoları yüksek izlenme sayılarına ulaştırmak mümkün olabiliyor.
Ayrıca TikTok’ta bir video izlemek için ‘aramaya’ gerek yok; çünkü algoritma arka arkaya size sayısız video sunuyor. Bu da bilinçli bir izleme davranışından ziyade bir alışkanlık oluşturuyor. Kaliteli ve izlenmeye değer içerik kaygısının neredeyse hiç olmadığı platform, aynı zamanda içerik denetimi konusunda da pek hassas davranmıyor. Bu da TikToker olup ‘para kazanmayı’ çok daha kolay hale getiriyor. Yeter ki akışa düşecek bir video olsun…
Oldukça geniş bir kitlenin daha çok izlenme için yapamayacağı şey yok
TikTok fenomeni olmak ve buradan gelir elde etmek pek çok insana haliyle çekici geliyor. Bu da tıpkı zamanında yaşanan YouTuber akımında olduğu gibi herkesin kendini ‘TikToker’ ilan etmesine ve daha çok izlenmek için elinden gelen her şeyi yapmasına neden oluyor.
Yazının girişinde verdiğimiz Mükremin Gezgin örneği, durumun bir nevi özeti. Gezgin, bir süredir TikTok’ta ‘içerik üreten’ bir TikTok fenomeni. Fakat esas popülerliği ‘hamile olduğunu’ açıkladıktan sonra elde etti. Gezgin’in bu sahte hamilelik içerikleri tahmin edeceğiniz üzere bir anda patladı ve dev bir ilgi gördü. Videolar milyonlarca izlendi, sosyal medyada günlerce gündemi meşgul etti.
Gördüğü ilgiyi çok sevmiş olacak ki, bu içerikler tutunca Gezgin sadece sahte hamileliği üzerine içerikler çekmeye başladı. Öyle ki doktora gittiği hastane videolarından ‘eyvah çocuğum düştü sandım’lı ‘kışkırtma’ videolarına kadar onlarca içerik paylaştı. Ardından bu video silsilesi #TikTokKapatılsın hashtag’i ve arkasından gelen bir soruşturma ile sonuçlandı. Bu gelişmelerin hepsi, TikTok kullanan ya da orada içerik üreten herkese zarar verdi.
”Ne var bunda? İnsanlar izledi, güldü işte!” diyebilirsiniz
Fakat Gezgin ve bu bir anda gelen şöhreti, bize insanların daha çok izlenmek için ne gibi konuları sömürerek bilerek ya da bilmeyerek zarar verdiğini gösteriyor.
Gezgin, bu kurgu videoları ile gelen şöhretini YouTube’a da taşımış ancak orada henüz beklediği ilgiyi görememiş. TikTok’ta milyonlarca izlenen videoları, YouTube’da ortalama 5-10 bin izlenmede kalmış. Kendisi YouTube’da ilk olarak kim olduğunu anlattığı ve hamileliğinden bahsettiği bir video paylaşmış. Bu videoda da birkaç kez şu an olduğu konuma yani ‘fenomenliğe’ giden yolda en büyük katkıyı ona laf edenlerin, ondan nefret edenlerin yaptığını söylemiş. Yani yarattığı ve beslediği nefret duygusunun farkında, üstelik bundan çok da memnun.
YouTube algoritmasına yenik düşse de TikTok’ta popülerliğini koruyan Gezgin, bu popülariteyi feminen bir erkek olması, hamile olduğunu söyleyen bir erkek olması, anne olacağını iddia etmesi gibi konu başlıklarına borçlu. Fakat demin de söylediğimiz gibi; bunu ona hayran olan insanlar değil, nefret eden insanlar sağlıyor.
Böylece Gezgin, toplumumuzda zaten her geçen gün artan nefreti besliyor, toplumun bolca anlam yükleyip ‘kutsal’ ilan ettiği konuları kaos yaratmak için kullanıp bundan çok da memnun olarak ‘yoluna bakıyor’.
Tabii ki toplumun ‘kutsal’ ilan ettiği konulara aykırı bir hayat yaşamak, kendi varoluşunu bu kavramlar dışında kurmak bir sorun değil. Olduğun kişiyi istediğin yerde yaşamak da tartışma konusu değil. Üstelik Gezgin, günlük hayatında TikTok videolarında yansıttığı gibi biri de değil. O yalnızca yarattığı bir karakteri kullanan bir ‘fenomen’. Fakat bunu başkalarının hayatına da sıçrayacak bir nefret silsilesine dönüştürmek, suistimal etmek, sömürmek ve sırf daha çok izlenmek uğruna seve seve kaos yaratmak, ne yazık ki olumlanacak bir davranış değil.
Daha çok insan gelip altına ‘geberin, böylelerini asacaksın, keseceksin‘ desin diye uğraşıp bundan memnuniyet duyan, artan izlenme ve etkileşimin tadını çıkarıp sadece ‘eleştirebilirsin ama yargılayamazsın’ diyerek bu etkiyi defedebileceğini düşünen herhangi biri, verdiği zararın da sorumluluğunu üstlenmek zorunda.
TikTok, ne yazık ki bu yolu izleyerek fenomenleşen isimlerle dolu
Kaliteli içerikler üreten, TikTok’u sadece eğlenmek ve eğlendirmek için kullanan ya da bunu hakkıyla yaptığı profesyonel bir iş haline getirmiş olan milyonlarca insan var. Fakat türlü durumlardan nemalanmaya çalışan çok daha geniş bir kitle olduğunu söylersek sanırım yanılmış olmayız.
Herkes her platformu dilediği gibi kullanabilir, TikToker ya da fenomen olmak isteyebilir; bunu meslek olarak seçip gelir elde etmeyi de isteyebilir. Fakat bunu yaparken yaratılan dalganın etkilerinin de hesap edilmesi gerekir. Platformların da algoritmalarını geliştirirken bu konuya daha fazla dikkat etmesi, sadece sömürü ve ‘kışkırtma’ üzerine kurulu içeriklere ve hesaplara bu kadar müsamaha göstermemesi gerekir….
Kaynak: Webtekno