Uyku saatlerimiz, uykuya daldığımız vakit ve günlük rutinlerimiz sağlığımızı büyük oranda etkiliyor. Bu alanda araştırmalar yapan bilim insanları, uzun yıllardır ‘kronotiplerimiz’ üzerinde çalışıyor.
Mutlaka yakından tanıdığınız bir senaryodur; kimi insanlar sabahın erken saatlerinde kalkıp güne erken başlarken kimi insanlar için güne geç başlayıp gece boyu yaşamak daha ‘doğru’ gelir. Bilim, bunun sebebini ‘kronotiplerimiz’ olarak açıklıyor. Uzun yıllardır devam eden çalışmalar ise ‘gece kuşu’ insanların bazı hastalık risklerinin arttığını hatta bu insanların erken ölüm riskinin de yüksek olduğunu ortaya koyuyordu.
Son araştırma, ‘gececi’ olmanın neden erken ölümle ilişkili olabileceğini ortaya koydu;
Chronobiology International’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre gece kuşu insanların ölüm riskinin yüksek olmasının uyku saati ya da süresiyle ilgisi yok. Bu riski oluşturan sebep, gececi insanların daha fazla sigara ve alkol kullanıyor olması.
22.976 Fin yetişkin ikize ilişkin verilerin incelendiği çalışmada incelenen kişilerin %42,9’u kendini ‘gececi’ ve ‘kısmen gececi’ olarak tanımlıyordu. 1981’de katılımcıların kronotiplerini belirleyen araştırmacılar, 2018’de bu kayıtlarda tespit edilen ölüm oranlarını incelediler. İncelemede tüm katılımcıların eğitim ve uyku alışkanlıkları gibi faktörlerin yanı sıra her bireyin sigara ve içki miktarı da incelendi.
Ölümlerin sorumlusu sigara ve alkol:
Araştırmacılar, 2018 yılına kadar katılımcıların 8.728’inin öldüğünü tespit etti. Herhangi bir nedenle ölme şansı, kendilerini gece tipi olarak tanımlayanlarda, sabah tipi olarak tanımlayanlara göre yüzde 9 daha yüksekti.
Bununla birlikte, gececi insanlardan oluşan grupta fazla içki içmeyen ve sigara içmeyenlerin herhangi bir nedenle ölme riskinin artmadığı gözlemlendi. Ekip, fazladan ölümlerden sigara ve içki içmenin sorumlu olduğunu tespit etti.
Yoğun olarak geceleri ayakta geçiren insanların daha fazla sigara ve alkol tüketiyor olmalarının, ölüm oranlarını artırdığı belirlenmiş oldu. Ancak tabii ki araştırmacılar daha geniş gruplar üzerinde farklı çalışmalarla da bu bilginin teyit edilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Kaynak: Webtekno