Dizel Araçların Amerika’daki Popülaritesinin Düşüklüğü
Amerika’da dizel araçların tercih edilmemesinin altında yatan çeşitli nedenler mevcut. Bu durum, ekonomik faktörlerden çevresel kaygılara kadar uzanan bir yelpaze oluşturuyor. Peki, Amerika neden yıllardır benzinli motorlarda ısrar ediyor ve dizel motorlara yeterince şans vermiyor? Dizel araçlar Avrupa’da neden bu kadar yaygın hale geldi?
Bu sorunun temelinde, yakıt verimliliği ve devlet teşvikleri yatıyor. 1990’ların sonlarına doğru Avrupa hükümetleri, karbon salınımını azaltmak için dizel araçları teşvik etmeye başladı. Çünkü dizel motorlar, benzinli motorlara kıyasla aynı mesafeyi katetmek için daha az yakıt tüketiyordu. Bu durum, özellikle 2000’lerin başında dizel motorlu araçlara olan ilgiyi büyük ölçüde artırdı. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde dizel motorlar, uzun yolculuklar için ekonomik bir alternatif olarak değerlendirilirken, Avrupa’daki otomobil üreticileri de dizel teknolojisine önemli yatırımlar yaptı. Örneğin, Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz gibi markalar; daha sessiz, daha verimli ve çevre dostu dizel motorlar geliştirerek tüketicilere cazip seçenekler sundu. Öyle ki, 2010’lu yıllarda Avrupa’da satılan araçların neredeyse yarısı dizel motorluydu.
Amerika’da Dizel Araçların Neden Tutmadığı
Amerika’da ise durum tam tersiydi. 1980’lerden beri Amerikalı tüketiciler dizel motorlara karşı oldukça mesafeli durdular. Bunun başlıca nedenlerinden biri, benzin fiyatlarının yeterince ucuz olmasıydı. ABD’nin petrol kaynaklarını daha etkin kullanmaya başlamasıyla birlikte, benzin fiyatları Avrupa’ya göre oldukça düşük seviyelerde kaldı. Bu nedenle, yakıt tasarrufu sağlayan dizel araçlar, Amerikan tüketicileri için cazip bir seçenek haline gelmedi. Ayrıca, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler nedeniyle dizel motorlar kötü bir imaja sahipti. General Motors’un 1970’lerin sonlarında ürettiği dizel araçlar, ciddi sorunlar yaşatarak büyük bir başarısızlık hikâyesine dönüştü; bozulmuş projeksiyon pompaları, çatlamış motor blokları ve kırılmış krank milleri gibi sayısız teknik arıza ile karşılaşıldı. Bu olumsuz deneyimler, Amerikalıların dizel motorları güvenilmez, gürültülü ve kirli olarak algılamasına yol açtı.
Ayrıca, dizel motorların daha düşük tork ve azaltılmış beygir gücü gibi dezavantajları, artan maliyetlerle birleşince, dizel araçların benimsenmesini daha da zorlaştırdı. 2015 yılında Volkswagen emisyon skandalı patlak verdi ve dizel motorların sanıldığı kadar çevre dostu olmadığı ortaya çıktı. Volkswagen’in 1970 Temiz Hava Yasası’nı ihlal ettiği tespit edildi ve testlerde manipülasyon yapıldığı anlaşıldı. Motorların emisyon uyumlu olmadığı gerçeği gizlenmişti ve veriler değiştirilmişti. Amerika’daki dizel otomobillerin itibarı zedelenirken, bu skandal Volkswagen’e yaklaşık 1,2 milyar dolara mal oldu. Üstüne, Avrupa’da bazı hükümetler dizel araçlara karşı daha sıkı düzenlemeler getirmeye başladı ve büyük şehirlerde dizel araçların kullanımı için ek ücretler veya yasaklar gibi önlemler aldı.
Gelecekteki Eğilimler
Günümüzde, hem Avrupa’da hem de Amerika’da elektrikli ve hibrit araçlar, dizel motorların yerini almaya başlamış durumda. Avrupa Birliği, 2035 yılı itibarıyla dizel ve benzinli araç satışlarını yasaklamayı planlıyor. Bu nedenle otomobil üreticileri, dizel motorlu araçlara yatırım yapmayı giderek azaltıyor. Örneğin, Tesla, BMW ve Mercedes gibi markalar artık elektrikli modellere daha fazla ağırlık veriyor. Kısacası, çevresel düzenlemeler nedeniyle dizel araçlar, Avrupa’da bile tarihe karışma sürecine girmiş durumda.
Siz dizel motorlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Kaynaklar: Capital Reman Exchange, Scientific American, BBC, Cars Coops
Bunları da inceleyebilirsiniz:
Kaynak: Webtekno
