Çin Reform Holdings, hükümetin ana yatırım kolu olarak, ülkenin geleceği için kritik olarak bedellendirilen yeni dallara en az 100 milyar yuan (13,7 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor. Bu atılım, yalnızca bir yatırım değil, bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nden artan baskılarla, Çin’in global teknolojik inovasyonda öncü olma amacını destekleyen stratejik bir dönüşümu söz ediyor.
Çin, ABD tabanlı modüllere olan bağımlılığını sonlandırmayı hedefliyor. Önerilen fon, devlet sahibi işletmelerden özel dala kadar farklı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Bu, Çin’in yeni yatırım yol haritasına olan güçlü itimadı gösteriyor. Beklenen, bu fonun yıl sonuna kadar faaliyete geçmesi.
Bu, Çin’in kendi teknoloji dallarını destekleme konusundaki birinci teşebbüsü değil. 2014’te yerli çip sanayiini güçlendirmek için Büyük Fon kuruldu. Fakat bu, bilhassa Amerika’nın AI, yarı iletkenler ve biyoteknoloji üzere Çin teknoloji bölümlerine yönelik finansman konusunda giderek daha kısıtlayıcı hale gelmesiyle, Çin’in yabancı teknolojilere olan bağımlılığını azaltma yarışında daha odaklanmış ve acil bir yaklaşımı işaret ediyor.
Çin, Amerika’ya açık açık baş tutuyor: Yapay zekaya dev yatırım!
Öte yandan, ABD hükümeti, Çip ve Bilim Yasası ile finansman düzeneklerini sıkılaştırdı. Bu da bilhassa Çin üzere “endişe duyulan ülkeler” için çip üretim kapasitesinin genişlemesini sınırlıyor. Bu çeşit kısıtlamalar, Çin’in öz kâfi ve anahtar teknolojik alanlarda global olarak rekabetçi olma kararlılığını ateşliyor üzere görünüyor.
Ancak her şey bu kadar kolay değil. Çin’in argümanlı planları, evvelki Büyük Fon skandalında yöneticilerle ilgili yaşanan israf ve yolsuzluk sıkıntılarıyla gölgeleniyor. Ayrıyeten, Pekin’in devlet finansmanını 15 yeni teknoloji bölümüne odaklama teşebbüsü, savlarını gösteriyor lakin tıpkı vakitte taşkınlık potansiyeline de işaret ediyor.
Devlet Kurulu Varlık Kontrolü ve Yönetimi Komitesi, 2023’te merkezi hükümete ilişkin işletmelerin yatırımlarını yeni teknolojilere 2 yüzde puan artırmayı hedefliyor. Bu orkestrasyonun başarılı olup olmadığı ya da geçmişteki manilere takılıp takılmayacağı şimdi bilinmiyor. Lakin bir gerçek var: Çin, global bir teknoloji başkanı olma kararlılığından vazgeçmiyor ve bu gerçeği hayata geçirmek için ağır yatırımlar yapmaya hazır.
