Çin’de Tarihin En Büyük Veri Sızıntısı Ortaya Çıktı
Cybernews bünyesindeki siber güvenlik uzmanları, tarihin en büyük veri sızıntılarından birini tespit ettiler. Yapılan detaylı incelemelerde, Çin’de güvenliği sağlanmamış dev bir veri tabanı keşfedildi. Bu veri tabanı, yaklaşık 1,5 milyar kayda ev sahipliği yapıyordu. Veri sızıntısından etkilenen önemli şirketler arasında, Çin’in önde gelen e-ticaret sitelerinden JD.com, popüler sosyal medya platformu Weibo, hızlı yemek zinciri KFC ve ülkenin paylaşımlı yolculuk hizmeti sunan DiDi yer alıyor.
Siber güvenlik uzmanları, bu devasa veri tabanını 31 Ağustos 2024 tarihinde keşfetmiş ve ardından yetkililerle iletişime geçerek durumu bildirmişlerdir. Cybernews ekibine göre, veri tabanındaki güvenlik açığı 6 Ocak 2025 itibarıyla kapatılmıştır. Ancak, bu süre zarfında veri tabanının kötü niyetli hacker’ların eline geçip geçmediği ve sızdırılan verilerin ne kadarının kötüye kullanıldığı hakkında henüz net bir bilgi bulunmamaktadır.
Ele geçirilen bilgiler arasında yok yok. Cybernews tarafından yapılan açıklamalara göre, söz konusu veri tabanında kişilere ait birçok hassas bilgi yer alıyor. Bu bilgiler arasında:
- İsimler
- E-posta adresleri
- Kullanıcı adları
- Telefon numaraları
- Sağlık verileri
- Finansal kayıtlar
- Eğitimle ilgili bilgiler
Ayrıca, siber güvenlik uzmanlarına göre sızdırılan verilerin bir kısmı, daha önce yaşanan veri sızıntılarının derlemesinden oluşmaktadır. Önemli bir nokta olarak, 1,5 milyar kaydın, 1,5 milyar bireye ait verilerin sızdırıldığı anlamına gelmediğini belirtmek gerekir; çünkü aynı kişilerin farklı platformlardaki verileri de sızdırılmış olabilir. Bu konuda kesin bir rakam vermek mümkün değildir.
Siber güvenlik uzmanları, veri tabanının farklı kümelerden oluştuğunu ortaya çıkardılar. Yapılan incelemelerde sağlık, kripto para, finans, eğitim ve otomobillere yönelik farklı kümeler oluşturulduğu ve verilerin tek tek kategorize edildiği anlaşıldı. Ancak tüm bunların ötesinde daha büyük bir risk söz konusu; bazı kümelerin, doğrudan Çin hükûmeti ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Uzmanlar, bu durumun Çin ulusal güvenliğini tehdit edebileceği konusunda endişe taşıyorlar.
Kaynak: Webtekno