Çocukluk dönemlerinde sıkça görülen tikler, genellikle zamanla kaybolma eğilimindedir; ancak bazı durumlarda kalıcı hale de gelebilirler. Bu tiklerin nasıl ve neden oluştuğu ise merak edilen bir konudur. Halk arasında tik olarak adlandırılan bu durumun tıp literatüründeki karşılığı ise Tourette Sendromu‘dur.
Tourette Sendromu, bireylerin genellikle çocukluk dönemlerinde karşılaştıkları, bazen de ömür boyu sürebilen nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu sendrom, kişinin hareketlerini kontrol edememesiyle karakterizedir ve bu davranışlar düzensiz bir şekilde ortaya çıkar. Bu tikleri olan bireyler, belirli hareketleri yapma ihtiyacı hissederler ve aynı hareketin tekrar tekrar yapılması sonucunda gelen rahatlama, onlarda bir tatmin hissi uyandırır.
Tikler, basit ya da karmaşık yapıda olabilirler. Basit tikler genellikle omuz kaldırma, göz kırpma, dudak ısırma gibi basit hareketlerden oluşurken, kompleks tikler daha ritmik ve belirli bir amaca hizmet eder niteliktedir. Bazen bu tikler aniden ortaya çıkabilir ve kısa bir süre devam edebilirken, bazen de yaşam boyu sürebilen karmaşık yapıda tikler görülebilir.
Tourette Sendromu’nun nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, nörolojik, psikolojik ve çevresel etmenlerin de bu durumu tetikleyebileceği bilinmektedir. Dopamin, serotonin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, bu sendromun ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Nöropsikiyatrik bir rahatsızlık olarak tanımlanan Tourette Sendromu, stres, yorgunluk, heyecan gibi durumlarda daha belirgin hale gelebilir. Ancak burada bahsedilen tikler, birkaç saniye süren basit göz kırpma gibi hareketlerden ziyade, daha ciddi boyutta olan karmaşık tiklerdir. Kompleks tikler, birden fazla kas grubunun eş zamanlı olarak harekete geçirmesiyle ortaya çıkar; örneğin, göz kırpmanın yanı sıra başın ileri geri hareket ettirilmesi karmaşık tikler arasında sayılabilir.
Sendromun tanısı koymak oldukça zor bir süreçtir.
Herhangi bir testle kendini göstermeyen bu sendromun doğru bir şekilde teşhis edilebilmesi için genellikle 1 yıl boyunca bireyin hareketlerinin gözlemlenmesi önerilmektedir. Hafif seviyedeki tikler genellikle tedavi gerektirmez çünkü bu tikler, farkına bile varılmadan birkaç hafta içinde kaybolma eğilimindedir. Ancak, bireyin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen şiddetli tikler için terapi önerilmektedir. Unutulmamalıdır ki, tüm tikler Tourette Sendromu’na işaret etmemektedir.
Kaynaklar:
- 1
- 2
- 3
Kaynak: Webtekno