Yaklaşık yarım milyon İngiliz vatandaşı üzerinde yapılan bir çalışma, düşük miktarda veya sıfır et tüketiminin kanser riskini azalttığını söylüyor. Bu kanserlere sindirim sistemi dışındaki kanserler de dahil. Bilimsel olarak bir kanıtı bulunmasa da, demografik ve risk faktörleri bile hesaba katıldığında sonuçların aynı çıkması, ilgi çekici.
Beslenme çalışmaları sıklıkla çelişkili sonuçlar üretiyor. Soruların yanlılığı bir yana, insanları uzun süreli rastgele kontrollü diyet denemelerine sokmak zor. Bu arada, insanların yalnızca bir hastalık teşhisi konulduktan sonra yediklerini içtiklerini dikkatli olarak takip etmeye başlıyor.
Oxford Üniversitesi’nden Cody Watling ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise 472.377 İngiliz vatandaşının et ve balık tüketimi kayıt altına alındı ve bu veriler 11 yıllık sağlık verileri ile karşılaştırıldı. Deneklerin yüzde 12’sinin bu dönem içinde kanser oldukları ortaya çıktı. Kanserli hastaların yarısından biraz fazlası (yüzde 52) haftada beş kere veya daha fazla et yiyor. Yüzde 44 ise daha az sıklıkta ama yine de bol et yiyor. Yüzde 2’si et yemiyor, diğer yüzde 2 ise balık yiyor ancak et yemiyor.
Vejetaryen ve veganlarda kanser oranı diğerlerine göre yüzde 14 daha az görülmüş durumda. Vejetaryen veya vegan erkeklerin prostat kanserine yakalanma oranı düzenli olarak et yiyenlere göre yüzde 31 daha düşük. Menopoz sonrası vejeteryan kadınlar, et yiyen kadınlara göre yüzde 18 daha düşük meme kanseri riskine sahip.
Tüm bu bilgiler ışığında, araştırmacılar etin az tüketildiği veya hiç tüketilmediği beslenme alışkanlıklarına sahip insanlarda kanser riskinin daha düşük olduğunun ortay çıktığını söylüyor.
Kaynak: Chip