Lakrimal açıklık denen bu anatomik yapı, gözde bulunan lakrimal papilla adlı doku çıkıntısının içinde bulunan bir kanaldır ve lakrimal kanal adı verilen bir kanala bağlanır. “Gözyaşı ile ilişkili” anlamına gelen “lakrimal” gerçekten de anlamıyla ilgili bir işleve sahip.
Genellikle “gözyaşı salgılamak” amacı taşıdığı sanılsa da bu işlevi yapan yapı aslında “gözyaşı pınarı”dır ve bulunduğu yer gözün burna daha yakın olan iç kısmında yer alır.
Bu deliklerin görevi, salgılanan gözyaşlarının geri emilmesini sağlamaktır.
Bu kanallar, lakrimal kese denen bir yapıya açılırlar. Bu iki yapının duvarları elastik dokudan oluşur ve Horner kası olarak da bilinen orbicularis kaslarının lakrimal kısımlarını oluşturan fiberlerle sarılıdır.
Kanalların ilk kısmının uzunluğu 2 milimetredir. Sonrasında ise ampulla adlı biraz daha geniş bir kısım gelir, bu kısım lakrimal kanalların en dibinde yer alır.
Kanallar daha sonra yatay olarak 8 milimetre kadar daha devam ederek alt ve üst göz kapaklarının kanalları birleşip tek bir kanala dönüşürler. İki kanalın birleşiminden oluşan bu kanal, lakrimal keseyi saran periorbita yapısını deler ve kesenin lateral kısmından giriş yapar. Bu kanalın keseye giriş yapma açısı, fizyolojik bir valf kapağı görevi görür ve gözyaşlarının geri akmasına engel olur.
Ağladığınızda burnunuzun akmasının temel nedeni bu delikler ve kanallarla ilgilidir.
Lakrimal açıklık, orbikülaris kaslarının hareketine bağlı olarak esner veya kasılır. Gözyaşları kütleçekiminin de etkisiyle bu açıklığa aktarılır. Böylece gözyaşları Hasner valfinden geçerek burun boşluğuna gönderilir. Fazla gözyaşı, görmeyi kısıtlayacağı için bu deliklerin ve kanalların evrimsel bir avantaj sağladığı düşünülüyor.
Bonus: Bu kanalı ve deliği kullanarak gözünden süt fışkırtan İlker Yılmaz, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti.
Kaynaklar: 1, 2
Kaynak: Webtekno