İnternetin Karmaşası ve Stimulation Clicker Oyunu
Günümüzde internet, inkâr edilemez bir karmaşaya dönüşmüş durumda. Sosyal medya bildirimleri, haber akışları, içerik önerileri ve reklamlar arasındaki dikkati dağıtan unsurlar, sanki bir savaş alanı yaratmış gibi hissediliyor. Özellikle “İnternetin en bunaltıcı sitesi” olarak tanımlanan Stimulation Clicker oyunu, bu karmaşayı çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Şimdi içerik ilerledikçe görsellerle birlikte işin ne kadar çığrından çıktığını adım adım keşfedeceksiniz.
Öncelikle, internetin günümüzdeki mekanizmasından kısaca bahsedelim.
Modern dünyada internet, bir “dikkat ekonomisi”ne dönüşmüş durumda. Sosyal medya ve dijital platformlar, dikkatimizi en uzun süre nasıl çekebileceklerini ve bizi içerikte nasıl daha fazla tutabileceklerini hesaplıyorlar. Zira, internetin sunduğu uyarıcılar sayesinde dikkat süremiz giderek kısalıyor. YouTube’un bir video bittikten sonra otomatik olarak diğer videoyu oynatması, Instagram’da sınırsız kaydırma yapabilmemiz ve haber sitelerinin dikkat çekici başlıklar atmaya çalışması, tümü bu mekanizmanın birer yansımasıdır.
Stimulation Clicker, bu dikkat tuzağını abartılı ve eğlenceli bir formatta sunuyor. Oyuna ilk girdiğinizde, ekranda “Click” (Tıkla) butonuna basarak puan kazanmaya başlıyorsunuz. Bu puanlarla yeni özellikler açıyorsunuz. Başlangıçta gayet basit bir oyun gibi görünse de zaman geçtikçe ekrandaki içerikler artıyor. Borsa işlemleri yapmanız, podcast dinlemeniz, dijital evcil hayvana bakmanız, e-posta kutunuzu temizlemeniz, YouTube influencer’larının içeriklerini takip etmeniz ve fitness eğitmenini dinlemeniz gibi görevler çığ gibi büyüyor.
Görevlerin artmasıyla birlikte, internetin aşırı uyarıcı yapısının içinde boğulmuş hissiyatına kapılmamak elde değil. Başta eğlenceli görünen bu oyun, hem modern dünyada internetin nasıl çalıştığını deneyimlememizi sağlıyor hem de bizi nasıl manipüle ettiğini gözler önüne seriyor. Sürekli daha fazla bildirim, daha fazla içerik, daha fazla tüketim… Nihayetinde geriye kalan tek şey dijital yorgunluk.
Bu gerçekten bir oyun mu yoksa dijital bir eleştiri mi?
Stimulation Clicker’ın geliştiricisi Neal Agarwal, daha önce de internetin tuhaf yönlerini eleştiren projelere imza atmıştı. The Password Game adlı oyunu, güvenlik gereksinimlerinin ne denli karmaşık hale geldiğini alaycı bir dille anlatırken, Earth Reviews projesi internetteki değerlendirme sistemlerini absürd bir şekilde ele alıyordu. Ancak Stimulation Clicker, diğer projelerden farklı olarak doğrudan internetin temel yapısını eleştiriyor. Oyun, kullanıcının farkında olmadan içine çekildiği bir girdabı simüle ediyor ve modern internetin işleyişine dair önemli bir farkındalık kazandırıyor. Oyunun temel mesajı ise internetin aslında kişisel olarak keyif alabileceğimiz çok sayıda içerikten oluşmasına rağmen, bu içeriklerin birleştiğinde zihnimiz için bunaltıcı bir hâle dönüşmesidir.
Oyunu deneyimlemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Kendi deneyimlerimi paylaşmak gerekirse, oyunu oynadığım süre boyunca gerçekten de uyarıcıların arttıkça beni nasıl sitenin içinde tuttuğunu hissettim. Sürekli bir ses, görüntü ve etkileşim ihtiyacı, beni sayfada takılıp kalmaya zorladı. Yaklaşık yarım saat oynadıktan sonra, “Beni okyanusa götür.” seçeneğiyle karşılaştım ve sayfa tamamen boşaldı. Su sesiyle zihnimi rahatlattı ve beynimin ne kadar yorulduğunu hissetmemi sağladı… Siz de oynarsanız, deneyimlerinizi yorumlarda mutlaka paylaşın!
Kaynak: Webtekno
