Mavi Işık ve Uyku İlişkisi Üzerine Yeni Bir Bakış
Meşhur mavi ışık iddialarından birine daha açıklık getirelim. Uykularımızı kaçıran etkenlerin yalnızca mavi ışık olmadığını unutmamak gerekiyor; bu, aynı zamanda telefonlarımızda ne yaptığımızla da ilgilidir. Mavi ışığın düşündüğümüz kadar tehlikeli olmadığını anlamamız, alışkanlıklarımızı farklı yönlerde şekillendirmemize olanak tanıyabilir.
Mavi ışık nedir ve neden tartışma konusu?
Gün içerisinde doğal ışık olan gün ışığını bolca alırken, bu ışığın melatonin hormonumuzu düzenlediğini biliyoruz. Ancak mavi ışık, elektronik cihazların ekranlarından yayılan bir ışık türüdür. Bu tür bir ışığın melatonin üretimini baskıladığı ve uykuya dalmayı zorlaştırdığı düşünülmektedir. Bu nedenle pek çok uzman, uyku saatinden önce telefon ve tablet gibi mavi ışık yayan cihazlardan uzak durmayı önerir.
Fakat bu önerilerin ne kadar geçerli olduğu, yapılan bilimsel araştırmalarla işin boyutunu değiştiriyor.
Yapılan bir araştırma, telefon ekranlarından yayılan mavi ışığın uykuyu düşündüğümüz kadar ciddi bir şekilde geciktirmediğini ortaya koyuyor.
Uyku ve teknoloji kullanımını ilişkilendiren bir araştırmada, 113.370 katılımcının yer aldığı 73 bağımsız çalışmadan elde edilen veriler incelenmiştir. Araştırmaya göre, gece ekranlara maruz kalan bireylerin uykuya dalma süresi sadece 2,7 dakika kadar uzamaktadır. Evet, yanlış okumadınız, bu süre 3 dakikadan bile az! Bu bulgu, ekran kullanımının uyku üzerindeki etkilerini yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Çünkü uyku düzenimiz, ekran ışığından çok daha karmaşık etkenlere bağlıdır.
Mavi ışıktan daha fazlası var.
Aslında, uyku sorunları söz konusu olduğunda ekran ışığından daha büyük etkenler de bulunuyor. Telefonunuzdaki sosyal medya bildirimleri veya izlediğiniz sürükleyici videolar, beyninizi uyararak dinlenmeye geçişinizi zorlaştırabiliyor. Örneğin, uyarıcı ve heyecan verici içeriklere kendini kaptıran kullanıcıların uykuya dalma süreleri, sakin bir şeyler izleyenlere göre 3,5 dakika daha fazlaİzlediklerinizin yanı sıra, zihninizi meşgul eden düşünceleri ve stresi de göz ardı etmemek gerekir. Yani, mavi ışık yalnızca 3 dakikadan az bir etken olsa da, ekran başında geçirilen zamanın içeriği ve niteliği de bir o kadar önemli.
Peki, ne yapmalı?
Elbette, “Mavi ışığın etkisi sadece 2,7 dakika” diye düşünerek ekranlara sarılmak mantıklı değil. Çünkü uyku, düzenli ve kaliteli bir şekilde alınması gereken çok önemli bir ihtiyaçtır. İşte daha sağlıklı bir uyku için birkaç öneri:
- Ekran süresini sınırlayın: Yatmadan en az bir saat önce elektronik cihazlardan uzak durmaya çalışın. Bu, beyninizin dinlenmeye geçişini kolaylaştıracaktır.
- Mavi ışık filtreleri kullanın: Çoğu akıllı cihazda gece modu ya da mavi ışık filtresi bulunmaktadır. Bu modları etkinleştirerek ekranların etkisini azaltabilirsiniz.
- Uyku rutini oluşturun: Her gün aynı saatte yatıp kalkmaya çalışın. Bu, vücudunuzun doğal ritmini destekleyecektir.
- Rahatlatıcı aktiviteler tercih edin: Kitap okumak, meditasyon yapmak veya hafif bir müzik dinlemek, uykuya geçiş sürecinizi daha keyifli hale getirebilir.
Bir sonraki sefer gece yatmadan önce telefonunuza uzanırken, kendinize sorun: “Gerçekten mavi ışık mı uykuya engel yoksa izlemeye doyamadığım şu videolar mı?”
Kaynaklar: The Conversation, Wired
Bunları da inceleyebilirsiniz:
Kaynak: Webtekno