Musluk Sularındaki Florür: Dost Mu, Düşman Mı?
Türkiye’deki musluk sularının florür ve kireç oranları değişiklik göstermektedir. Ancak genel olarak, bu suların çoğunlukla florürlü ve kireçli olduğunu biliyoruz. Peki, sudaki bu florür sağlığımızı nasıl etkiliyor? Florür, bir yandan diş sağlığını olumlu etkilerken, diğer yandan aşırı alımının bazı riskleri olabilir. Yani florür, dost mu yoksa düşman mı?
Florürlü Suyun Avantajları
Florürlü suyun faydalarına göz atmak gerekirse, aslında 1945 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında içme sularına florür eklenmektedir. Bu uygulama, halk sağlığını koruma amaçlı olarak yaygın bir şekilde sürdürülmektedir. Özellikle diş hekimleri ve sağlık kuruluşları, musluk suyuna florür eklenmesini desteklemektedir. Zira yapılan geniş çaplı araştırmalara göre, florürlü su, özellikle çocuklarda diş çürüklerinin oluşumunu önemli ölçüde azaltmaktadır. Northeastern Üniversitesi’nden Profesör Neil Maniar da, sulardaki florürün ağız sağlığını iyileştirebileceğini vurgulamaktadır. Bazı diş macunlarında da florür bulunmakla birlikte, florürün doğrudan içme suyunda yer almasının hem daha etkili hem de daha pratik olduğunu belirtmek gerekir. Uzmanlara göre, florürlü bir diş macunundan ziyade, florürlü bir suyun etkisi çok daha belirgindir.
Florürlü Su Güvenli Mi?
Florürlü suyun güvenliği konusunda yapılan araştırmalara göre, musluk suyundaki florür oranının litre başına yaklaşık 0,7 mg seviyesinde olması, diş sağlığı açısından yeterli kabul edilmektedir. Ancak florür, uzun yıllardır çeşitli tartışmalara ve bilimsel araştırmalara konu olmuştur. Çünkü aşırı florür tüketimi bazı sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
- Aşırı florür alımı, florozis adı verilen bir duruma neden olabilir. Bu durum, dişlerin dış yüzeyini oluşturan mine tabakasında bozulmalara yol açar; sonuç olarak dişlerde beyaz, kahverengi veya sarı lekeler oluşabilir.
- Uzun süre boyunca 0,7 mg’dan fazla florür tüketmek, iskelet florozisi adındaki bir hastalığa yol açabilir. Bu hastalık, iskeletteki aşırı florür birikiminin kemiklerin sertleşmesine ve kırılgan hale gelmesine neden olmasıyla ortaya çıkar.
- Ayrıca son zamanlarda uzmanlar, florürün potansiyel nörotoksik etkileri konusunda da endişelerini dile getirmeye başladı. ABD’de yapılan araştırmalar, yüksek florür seviyelerine uzun süre maruz kalmanın, özellikle çocuklarda düşük IQ seviyelerine yol açabileceğini ortaya koymuştur. Florüre yüksek veya düşük seviyede maruz kalan çocuklar arasında IQ seviyelerinde 1 ila 2 puanlık bir fark gözlemlenmiştir.
Özetle, florürlü su diş sağlığı açısından son derece faydalıdır. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz gibi bu bileşiğe belli oranlarda maruz kalmak oldukça önemlidir. Çünkü florürün aşırı alımı, dişlerde istenmeyen rahatsızlıklara yol açabilir ve hatta IQ seviyelerini bile etkileyebilir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar bu doğrultuda önemli bulgular sunarken, birçok bilim insanı, florürün insan vücuduna olan etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çizmektedir.
Kaynaklar: Live Science, Centers for Disease Control and Prevention
Kaynak: Webtekno
