Cuma, Nisan 18, 2025
Ana SayfaOtomobilRenault Goelette: Efsane Domuz Burun'un Hikayesi

Renault Goelette: Efsane Domuz Burun’un Hikayesi

Nitekim bu aracın anılmasının bir sebebi vardı. Ülkemizde uzun yıllar boyunca hizmet vermiş, dillerde dolaşan bu araç, zamanla neden ortalardan kayboldu? Oysa dayanıklılığı, geniş iç hacmi ve yüksek taşıma kapasitesi ile dikkat çeken Domuz Burun, bir dönem ülkemizin minibüslerinin vazgeçilmeziydi.

Renault Goelette: Efsane Domuz Burun'un Hikayesi

II. Dünya Savaşı sonrasında, Fransa’nın hafif ticari araçlara olan ihtiyacı artmıştı. Bu dönem, Fransız hükümetinin sanayiyi yeniden yapılandırmak için bir otomobil planı devreye soktuğu bir zaman dilimiydi. Bu plan, Plan Pons olarak biliniyordu. Planın kapsamına baktığımızda, Renault ve Peugeot gibi üreticilerin 1000–1400 kg taşıma kapasiteli araçlar üretmeleri için görevlendirildiğini görmekteyiz.

Bu plan sonucunda, Fransız otomobil üreticisi Renault, 1.000 kg taşıma kapasitesine sahip hafif ticari aracı geliştirdi. Bu araç, ülkemizde belli bir dönem yollarda gördüğümüz Domuz Burun’un ta kendisiydi. İlk olarak 1945’te prototipi tanıtıldı ve 1947’de seri üretime geçildi. Başlangıçta 1.000 kg taşıma kapasitesine sahip olan bu araç, 1949’da 1.400 kg taşıma kapasiteli versiyonu ile piyasaya sunuldu. Araç, dayanıklılığı ve çok yönlülüğü ile dikkat çekiyordu.

Renault Goelette: Efsane Domuz Burun'un Hikayesi

Öyle ki, Türkiye’de bu araçlar, 1950 ve 1960’larda şehir içi ve şehirlerarası ulaşımın hızla geliştiği bir dönemde oldukça popülerdi. Bu dönemde toplu taşıma ve yük taşımacılığı için dayanıklı, geniş kapasiteli araçlara olan ihtiyaç da oldukça fazlaydı. Renault Goelette, bu ihtiyaçları karşılayan özellikleriyle Türkiye pazarında büyük ilgi gördü. Özellikle dolmuş ve minibüs taşımacılığında yaygın olarak kullanılan bu model, geniş iç hacmi ve sağlam yapısı sayesinde hem yolcu hem de yük taşımacılığı için tercih edilen bir seçenek haline gelmişti.

Peki, bu araç neden “Domuz Burun”, “Deve Reno”, “Balta Burun” gibi lakaplarla anıldı? Aslında aracın tasarımına göz atıldığında bu lakapların sebebi hemen anlaşılmaktadır. Ön kısmındaki çıkıntılı ve yuvarlak hatlı tasarımı, Türkiye’de halk arasında bu aracın “Domuz Burun” ya da “Balta Burun” olarak anılmasına yol açmıştır. Bu lakap, aracın ön görünümünün bir domuzun burnunu andırmasından kaynaklanıyordu. Ayrıca, heybetli yapısı nedeniyle “Deve Reno” olarak da anıldığı dönemler olmuştur.

Renault Goelette: Efsane Domuz Burun'un Hikayesi

Peki, bu güçlü araç neden yollarından çekilmek zorunda kaldı? 1960’ların ortalarında, otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeler ve değişen pazar ihtiyaçları, daha modern ve verimli araçların geliştirilmesini zorunlu hale getirdi. Renault, 1965’te Goelette modelinin üretimini sonlandırarak daha gelişmiş özelliklere sahip olan Renault Super Goelette SG2 modelini tanıttı. Böylece, bu güçlü araca elveda demek zorunda kaldık. Daha büyük ve güçlü motorları ile dikkat çeken yeni modeller, Renault’un yeni yüzü olarak piyasaya sürüldü.

Hem Fransa hem de Türkiye’de hafif ticari araç segmentinde önemli bir yere sahip olan Renault Goelette, dayanıklılığı ve genişliği sayesinde bir zamanlar Türkiye yollarında rüzgâr estiriyordu. Aramızda bu efsanevi aracı hatırlayan var mı?

Renault Goelette: Efsane Domuz Burun'un Hikayesi

Kaynaklar:

  • Webtekno

Kaynak: Webtekno

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Trend Yazılar