Bazı araştırma projeleri kağıt üzerinde kulağa ne kadar çılgınca gelse de, gerçekte iyi bir nedenle yapılıyor. Koronavirüs pandemisiyle savaşmak için bize yeni ve daha iyi bilgi vermek gibi…
Nature Communications dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, tam da bu tanımlamaya uyuyor: Almanya ve Birleşik Krallık’taki araştırmacılar, sıfırdan sentetik bir COVID-19 virüsü geliştirdiler ve virüsün vücudumuzun bağışıklık sistemlerinden nasıl kaçtığı hakkında inanılmaz derecede önemli bir bilgi keşfettiler.
Araştırmanın yürütüldüğü Max Planck Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nden yapılan açıklamada, “Spike proteini incelemek için bu tekniği kullanan araştırmacılar bir değişim mekanizması keşfettiler. İltihaplı yağ asitlerinin bağlanması üzerine, spike protein konformasyonunu değiştirir, böylece konakçının bağışıklık sistemi için daha az ‘görünür’ hale gelir” deniyor.
COVID-19’un laboratuvarda incelenmesi, araştırmacıların kendilerinin enfekte olma potansiyeli de dahil olmak üzere birkaç zorlukla birlikte geliyor. Yeni çalışmanın arkasındaki ekibin yapmayı amaçladığı gibi, tüm enfeksiyonu bir bütün olarak değil, doğal virüsün bireysel mekanizmalarını incelemek de zor olabilir.
Bunun yerine, ekip “tabandan tepeye sentetik biyoloji” adı verilen bir yöntem kullanarak sentetik SARS-CoV-2 virüsü parçacıkları (veya viryonlar) oluşturdular. Bunlar, gerçek SARS-CoV-2 virüs parçacıklarına benzer bir yapıya sahip olmasına rağmen genetik bilgi içermiyordu, yani araştırmacılar için enfekte olma tehlikesi yoktu.
Başyazar Oskar Staufer, “Bu sentetik viryonları sıfırdan oluştururken bizim için daha da önemli olan, bileşimlerini ve yapılarını hassas bir şekilde tasarlayabilmemizdi” dedi ve ekledi: “Bu, farklı mekanizmalar üzerinde çok sistematik, adım adım bir çalışma yapmamızı sağladı.“
Ekip, daha önceki bir çalışmada, COVID-19 spike proteininin, yağ asidi bağlayıcı cep adı verilen, spike üzerinde belirli bir tür bağışıklık molekülüne özellikle duyarlı bir alan içerdiğini göstermişti. Ancak nedeni bilinmiyordu. SARS-CoV-2 virüsünün bağışıklık tepkileri ile gelişmesiyle ünlü olmasından dolayı, neden iki yıldan fazla bir süre sonra hala bu savunmasızlığa sahip olduğu sorusu cevaplanmamıştı.
Viryonlar sayesinde artık cevabı biliyoruz. Görünüşe göre SARS-CoV-2 parçacıkları vücudumuzun bağışıklık tepkisini kendi çıkarları için kullanıyor olabilir: Araştırmacılar, bir yağ asidi bağışıklık molekülü bu cebe bağlandığında, spike proteinin “katlandığını” keşfetti.
Bu, artık konak hücrelere bulaşamayacağı anlamına gelmesinin yanı sıra, aynı zamanda konak antikorlarının ona daha az bağlanabildiği anlamına geliyor. Bunu bir tür sustalı bıçağı aşağı katlamak gibi düşünebilirsiniz. Artık bu bıçağı bir şeye saplamak için kullanmanız mümkün olmasa da, bıçaklı olduğunuzun fark edilmesi de zorlaşır.
Staufer, “İnflamatuvar yağ asitlerinin bağlanması üzerine spike proteini ‘katlayarak’, virüs bağışıklık sistemi tarafından daha az görünür hale gelir” dedi ve devam etti: “Bu, konakçı tarafından tespit edilmesini ve daha uzun bir süre için güçlü bir bağışıklık tepkisini önlemek ve toplam enfeksiyon verimliliğini artırmak için bir mekanizma olabilir.“
Keşif şaşırtıcı olsa da, ekibin sentetik COVID-19 virüs teknolojisiyle mümkün olduğunu düşündükleri bulguların sadece başlangıcını işaret ediyor. Bir sonraki adım, virüsün bu “örtme” mekanizmasını tam olarak neden kullandığını ve gelecekteki tedaviler veya aşılar için bunu kullanıp kullanamayacağımızı bulmak olacak.
Staufer, “Bu tür sentetik biyoloji kavramlarını küresel etkiye sahip bir soruna uygulamak gerçekten heyecan verici” diyor…
Kaynak: Chip