Stresin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Bilimin net bir gerçeği var ki stres, pek çok hastalığın tetikleyicisi olan önemli bir faktördür. Stres bazen gözle görülür biçimde, bazen de sessiz bir düşman gibi hayatımıza sızar. O halde “Bu modern dünyada stresten nasıl uzak durabiliriz ki?” diye sormak son derece doğal. Gelin, stresin derinliklerine bir göz atalım.
Vücudu Alarm Durumuna Geçiriyor
Vücut, stres anında alarm durumuna geçiyor. Hepimizin bildiği gibi, “savaş ya da kaç” tepkisi burada devreye giriyor. Stres anında hipotalamus, böbrek üstü bezlerine sinyal göndererek “Hadi, kortizol ve adrenalin salın!” diyor. Bu salınımlar; kalp atışını hızlandırıyor, kasları geriyor ve enerji ihtiyacını karşılamak için glikozu serbest bırakıyor. Ancak bu mekanizma, geçmişte yırtıcı hayvanlardan kaçmak için tasarlandığı için, günümüzün stres kaynaklarıyla başa çıkmada yetersiz kalıyor. Trafik, geçim derdi ve bitmek bilmeyen iş yükleri, modern yaşamın kaplanları haline gelmiş durumda. Bu da kronik stres kaynaklarımızı oluşturuyor. Asıl sorun, bu sistemin kısa süreli tehlikeler için tasarlanmış olmasıdır; uzun vadede vücudumuz adeta bir savaş alanına dönüşüyor.
Bağışıklık Sistemine Etkisi
Stresin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinden biri de bağışıklık sistemini baskılamakdır. Kortizol, iltihaplanmayı kontrol etmesine rağmen, uzun vadede bağışıklık tepkisini zayıflatıyor. Bu durum, bizi enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getiriyor. Örneğin, gribe ne zaman daha sık yakalandığınıza bir bakın; genellikle stresli dönemlerde olabilir mi? Vücudumuz kronik stresi bir tehdit olarak algıladığı için mücadele etmek için enerji harcıyor ve bu da diğer önemli fonksiyonların işlevini etkiliyor.
Stresin Olumlu Yüzü
Stresin tüm etkileri olumsuz değildir; kısa süreli stres, bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Ancak, kronik stresin bağışıklık üzerindeki etkileri oldukça yıkıcıdır ve birçok hastalığa zemin hazırlayabilir. Ayrıca, stresin etkisi kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Genetik yatkınlık, başa çıkma biçimi, sosyal destek ve kişilik özellikleri, stresle baş etme şeklimizi etkileyen faktörlerdir. Bu nedenle, bir olay karşısında siz farklı, arkadaşınız ise bambaşka bir tepki verebilir.
Beyin ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Stres, beynimizi de derinden etkiliyor. Yüksek kortizol seviyeleri, hafıza ve öğrenmeden sorumlu olan hipokampüs üzerinde toksik etkilere yol açabiliyor. Uzun vadede hafıza sorunları ve öğrenme güçlükleri oluşabiliyor. Bunun yanı sıra, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının seviyeleri düştüğünde, depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıklar da tetikleniyor.
Kalp ve Damar Sağlığına Etkileri
Stresten kaynaklanan sağlık sorunlarından biri de kalp ve damar sistemine yönelik tehdittir. “Stresten tansiyonum fırladı.” ifadesi, aslında gerçeği yansıtır. Adrenalin, kalp atış hızını artırırken damarlar daralır ve kan basıncı yükselir. Kronik stres altında, damarlar sürekli yüksek tansiyonla başa çıkmaya çalışır ve bu durum zamanla zarar görmelerine neden olabilir. Sonuç olarak, kalp hastalıkları, felç ve ani kalp krizlerine zemin hazırlayabilir.
Sindirim Sistemi Üzerindeki Etkileri
Beyin ile bağırsak arasındaki bağlantı, stresi doğrudan hisseder. Bu nedenle, stresli anlarda mideniz kasılabilir veya şişkinlik hissedebilirsiniz. Daha uzun süreli stres durumlarında ise irritabl bağırsak sendromu ve ülser gibi ciddi rahatsızlıklar meydana gelebilir.
Cilt ve Saç Üzerindeki Etkileri
“Yüzümde çıkan bu sivilcelerin sebebi kesinlikle stres!” diyorsanız, yanılmıyorsunuz. Kortizol, yağ bezlerini uyararak cildin daha fazla sebum üretmesine neden olur ve aknelerin ortaya çıkmasına yol açar. Aşırı stres; egzama, sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıklarını da tetikler. Ayrıca, saç dökülmesi ve saçkıran gibi problemler de stresle ilişkilidir.
Kansere Etkisi
Kansere yakalanma konusuna gelince, kanser tedavisinde sıkça duyduğumuz “Moral her şeyden önemli, stresten uzak durun.” cümleleri, stresin kansere etkisi konusunda kafa karıştırıcı olabiliyor. Kansere neden olan faktörleri belirlemek zor; çünkü birçok hastada kanser hücrelerinin yıllar süren büyümesinden sonra teşhis konuluyor. Genetik faktörler, sigara, hava kirliliği ve çevresel etkenlerin yanı sıra stresin de etkisi olduğu söyleniyor. Bazı araştırmalar, stresin kanserin başlangıcında rol oynadığını belirtse de, bu konuda çelişkili sonuçlar da mevcut. Ancak stresin etkili olduğu yönünde bazı nedenler var. Örneğin, vücudun iltihaplı tepkisini harekete geçirmesi ve iltihabın aşırı yüksek seviyelerinin kanser ve bazı otoimmün hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Stresle Baş Etme Yöntemleri
Stresten tamamen kaçınmak mümkün olmasa da, onunla başa çıkmak mümkündür. Meditasyon, egzersiz, yeterli uyku ve dengeli beslenme gibi yöntemler, stresin etkilerini azaltmada son derece etkilidir. Kendinize iyi davranmalısınız; çünkü stres, yalnızca sizin izin verdiğiniz sürece vücudunuzu ele geçirir. Baş edemediğiniz durumlarda bir uzmandan destek almak, sağlığınız için faydalı olabilir.
Sonuç
Görüldüğü gibi, stres pek çok hastalığın başlıca tetikleyicisi olabilir. Bu nedenle, stres yönetimi son derece önemlidir.
Kaynaklar: National Library of Medicine, Very Well Mind, Cleveland Clinic, Health, Every Day Health
Konu stres olunca etkileri oldukça fazla. Biz de içerikleştirmeden duramadık:
Kaynak: Webtekno