The Crew serisini en başta hikâyesiyle ve geniş açık dünyasıyla sevmiştik. İkinci oyun duyurulduğunda da doğal olarak heyecanlandık fakat bu oyunun ilkiyle ilgisi yoktu. Daha çok Forza Horizon serisini andırıyordu. Devasa bir açık dünyaya ve geniş bir araç kataloğuna sahipti.
Şimdiyse yine Forza Horizon serisini andıran yeni The Crew Motorfest oyunuyla karşınızdayız. Oyunun kapalı betasını bir şekilde oynamayı başardıktan sonra editörünüz olarak deneyimlerimi ve belli başlı araba oyunları karşısındaki duruşunu sizlerle paylaşacağım.
The Crew 2’nin fizikleri diğer yarış oyunlarının yanında garip kalıyordu.
Örneğin drift sınıfından bir arabanız varsa, bu araç durduk yere yağ gibi kayabiliyordu. Bu, genel anlamda drift deneyiminizi de o mekaniğe göre şekillendirmenize sebep olduğundan genel olarak oynayışınızı etkileyebiliyordu. Fakat normal bir yarış arabası aldığınızda bu durum yaşanmadığından The Crew 2, arcade olduğunu normalden fazla vurguluyordu.
Bu şekilde her aracın sınırlarını hissetmek de bir noktada problemdi. Örnek olarak drift sınıfından bir Ford Mustang aldığınızı düşünün. Eğer sokak yarışında da aynı aracı kullanmak istiyorsanız yine gidip sokak yarışı kategorisinden Ford Mustang almanız gerekiyordu. Bu da can sıkıcıydı tabii.
Motorfest’te ise bu duvar ortadan kalkmış gibi görünüyor. Zira araç alabildiğiniz bir katalog var fakat bahsettiğimiz gibi sınıflara ayrılmış değil.
Fizikler önceki oyundan çok daha iyi.
- Manuel vitesli araçlarda karakterimizin nasıl vites attığını da görebilirsiniz.
The Crew 2’nin ne araç ne de sürüş fiziklerine iyi diyebiliyoruz. Tamam, gidip de bir BeamNG fiziği beklemiyoruz fakat en azından şu araçların ağırlığını, hızını, sürüşünü biraz da olsa hissetseydik ne olurdu ki? Neyse ki geliştiriciler sesimizi duymuş ve Motorfest’te fizikleri çok daha iyi bir noktaya getirmişler.
Örneğin kullandığınız araç bir kas arabaysa kalkışta ağırlığını hissediyorsunuz. Japon yapımıysa atikliğini size hissettiriyor fakat virajlarda dikkatli olmazsanız kayacağınızı da anlıyorsunuz. Veya eski model bir araba kullanıyorsanız bunların da ağırlığı size aktarılıyor. Bunları hissederek yarışmak da oyuna çeşitlilik katmış.
Çeşitlilik üzerine ne kadar uğraşıldığı da daha başlar başlamaz gözünüze sokuluyor. İyi anlamda elbette.
Oyuna ilk girdiğinizde JDM araçlarının katıldığı bir yarışa dahil oluyorsunuz. Sanki bir anime’nin içindeymişsiniz gibi neon ışıklar eşliğinde yarışıyorsunuz. Ardından off-road’a çıkıp hem arazi araçları hem de motorlarla yarışıyorsunuz. Bunun dışında F1 tipi bir yarış da bizi karşılıyor. Bu yarışta teker hasarı gösteriliyor ve pit stop noktalarında tekerlekleri değiştirebiliyorsunuz.
Vintage araçları kullandığınız kısımda da F1’de olduğu gibi hoş bir detay var. Normalde oyunda nitro kullanıyorsunuz fakat bu araçlar eski olduğundan ne nitro ne de GPS teknolojisi entegre edilmiş. Ağırlıklarını da hesaba katarsak bunları sürmenin oldukça keyifli olacağını düşünüyorum.
Ek olarak yıllardır araba oyunlarına gelsin artık diye beklediğim bir özellik sonunda bu oyuna eklenmiş. Evet; oyunun grafikleri, fotoğraf modu, fizikleri vs. gayet iyi fakat beni en çok heyecanlandıran şey direksiyonun dönüş açısı olmuştu. Normalde Forza Horizon ve önceki The Crew oyunlarında direksiyon 180 derece dönerken burada daha geniş bir dönme açısı var. Bu, kulağa basit gelse de araç içi kamerayı daha keyifli kıldığını söylemekte fayda var.
Bunlar haricinde girişte gösterilmese de tekne, uçak ve motorlar oyunda yer alıyor. Hatta The Crew 2 hesabınızdaki garajınızı yeni oyuna aktarabileceğiniz bilgisi de sürekli paylaşılıyor.
Genel olarak yarış oyunlarına ilgili olan birisi olarak The Crew Motorfest’i sevdiğimi söyleyebilirim. Fakat bu daha beta olduğundan kesin bir şey söylemek doğru olmaz.
Oyunun içindeki çeşitlilik, deneyimi sürekli renkli tutacak gibi görünüyor. Örneğin Porsche’nin kendine has bir oynatma listesi bulunuyor. Bunun gibi markalar haricinde JDM, off-road gibi sınıfa dayalı etkinlikler de var. Açık dünyamız da gayet keyifli ve grafikler nefis. Fotoğraf modundaki ayarlarla oldukça göz alıcı kareler elde edebilirsiniz.
Örneğin benim basitçe çektiklerim şu şekilde:
Favorim:
Oyunun çıkışında düzelecek bir konu olsa da bunu söylemek gerek. Bilgisayar üzerinde kapalı beta başta tam bir eziyetti.
Üstte gördüğünüz video benim kendi kaydım. Oyuna ilk girdiğimde ayarlara dokunmadan direkt daldım ve 20 FPS’i bile zar zor gördüm diyebilirim. Bununla da sınırlı değil. Xbox One X kontrolcümü bilgisayarda sorunsuz kullanırken oyun bir türlü bu kontrolcüyü doğru düzgün algılayamadı. Örneğin sola dönmek istediğimde sanki sağ analoğu da çevirmişim gibi kamerayı da direksiyonla birlikte çeviriyordu.
Şimdi “e belki sistemin yetmiyordur” diye düşünebilirsiniz fakat oyunu oynadığım sistemde Ryzen 5 5500, RTX 3070 Ti ve 32GB RAM bulunuyor. Bu da takdir edersiniz ki sorunun oyunda olduğunu gösterir.
FPS sorununun çözümü, “ne alaka?” dedirtmişti.
Farklı YouTuber’lar da aynı problemi yaşadığından biriyle görüştüğümde eğer bilgisayarda yüklüyse OBS programını kaldırmamı önermişti. Başta ekran kaydı almak için kullandığım uygulama belki çalıştığı için oyun kasıyordur diye düşündüm fakat kapalı hâldeyken de FPS değişmedi.
En son OBS’i kaldırdığımda oyunu Ultra ayarlarda 60 FPS üzerinde oynayabildim. Bu problem muhtemelen oyunun son sürümü çıktığında ortadan kalkmış olacaktır. Yine de çok sayıda oyuncunun başını ağrıttığından çözümüyle birlikte paylaşmak istedim.
Sonuç olarak The Crew Motorfest’in, The Crew 2’nin olmak istediği fakat olamadığı oyun olduğunu düşünüyorum. Bakınız Forza Horizon 5 de temelinde bir arcade oyunu fakat aradaki dengeyi güzel kurduğu için bize gerçekçi geliyor.
The Crew 2 ise bunun tadını kaçırmıştı. Kapalı beta’da gördüğüm kadarıyla Motorfest, bu konuda adeta tadında bırakmış. Güncellemelerle yeni içerikler ve araçlar mutlaka gelecektir. Bunlarla birlikte oyunun ne hâle geleceğini hep birlikte göreceğiz. Oyunun standart sürümünün ön sipariş fiyatı 1.199 TL. Bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum.
Kaynak: Webtekno
