BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’ndan Yapay Zeka ve Regülasyon Vurgusu
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Türkiye’nin yapay zeka alanında attığı adımların ve bu teknolojinin regülasyonunun önemine dikkat çekti. Karagözoğlu, yapay zekanın sadece teknolojik değil, aynı zamanda hukuki ve etik boyutlarının da büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin dijital altyapısını güçlendirmek ve yapay zeka sistemlerini etkin bir şekilde denetlemek amacıyla BTK’nın aldığı tedbirleri ve stratejileri detaylandırdı.
Karagözoğlu, konuşmasında şunları dile getirdi: “Yapay zeka, artık altyapıların vazgeçilmez bir parçası haline geldi. 5G sonrası teknolojiler ve kuantum teknolojileriyle birlikte, telekomünikasyon sektöründe yapay zekanın önemi katlanarak artacak. Bu bağlamda, BTK olarak, dijital altyapının güvenli ve sürdürülebilir olmasını sağlamak adına yoğun çalışmalar yürütüyoruz.”
BTK Akademi’nin Rolü ve Nitelikli İnsan Gücü Yetiştirme Çabaları
Karagözoğlu, Türkiye’nin yapay zeka alanında rekabet edebilir olması için nitelikli insan kaynağına büyük ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. BTK Akademi’nin bu noktada kritik bir rol üstlendiğini belirterek, eğitim programlarının geniş kapsamlı ve ücretsiz olduğunu ifade etti. Günümüzde 2,5 milyonu aşkın kullanıcıya ulaşmış olan bu platform, özellikle gençlere yönelik dijital eğitimler sayesinde Türkiye’nin dijital dönüşümüne doğrudan katkı sağlıyor.
Karagözoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Gençlerimizin yapay zeka ve dijital teknolojiler konusunda uzmanlaşmaları, ülkemizin rekabet gücünü artıracak en önemli faktörlerden biri. Biz BTK olarak, onların gelişimi için her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz.”
Yapay Zekanın Güvenlik ve Sahtecilik Mücadelesinde Kullanımı
Yapay zekanın dijital güvenlikteki rolüne de değinen Karagözoğlu, bu teknolojinin sahtecilik ve dolandırıcılık gibi suçlarla mücadelede büyük avantajlar sağladığını belirtti. Yapay zekanın, sahte siteleri, sahte içerikleri ve dolandırıcılık girişimlerini önceden tespit edebilme kapasitesine sahip olduğunu ve bu sayede online güvenliği güçlendirdiğini söyledi.
Bu teknolojinin sürekli eğitilerek daha etkin hale getirildiğine dikkat çeken Karagözoğlu, şunları ekledi: “Yapay zekanın kullanımıyla, suç örgütlerinin ve sahtekarların faaliyetlerini tespit etmek daha kolay hale geliyor. Bu sayede, vatandaşlarımızın dijital ortamda güvende olması sağlanıyor.”
KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir’den Mahremiyet ve Hukuki Çerçeve
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, yapay zeka sistemlerinin hukuki altyapısına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de şu anda yapay zekaya özel bir yasal düzenlemenin bulunmadığını, ancak mevcut kişisel veri koruma kanununun yapay zekanın veri işleme süreçlerini kapsadığını belirtti.
Bilir’e göre, mahremiyet ve veri güvenliği, teknolojik gelişmelerle birlikte düşünülerek, dengeli ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmelidir. Bu bağlamda, yapay zeka sistemlerinin şeffaf ve hesap verilebilir olması büyük önem taşıyor. Kanunun, otomatik karar sistemlerine karşı itiraz hakkını açıkça tanıması, vatandaşların haklarını koruma noktasında önemli bir adım olarak görülüyor.
Mahremiyet ve Güvenlik Arasındaki Denge
Bilir, mahremiyet odaklı düzenlemelerin, teknolojik gelişimi engellemediğini vurguladı. Ona göre, veri koruma kanunları, verilerin doğru ve amaca uygun kullanılmasını sağlarken, gereksiz veri toplamayı ve paylaşmayı engelliyor. Bu sayede, kişisel verilerin korunması ve teknolojik ilerleme birlikte ilerleyebiliyor.
KVKK Akademi ve Toplumsal Bilinçlendirme Çalışmaları
KVKK Başkanı, KVKK Akademi’nin kuruluşuyla birlikte, Türkiye’de veri gizliliği ve mahremiyet bilincini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Bu platformda, özellikle gençlere yönelik eğitimler ve bilinçlendirme projeleri yürütülüyor. Ayrıca, toplumda veri koruma kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla rehber dokümanlar ve farkındalık kampanyaları düzenleniyor.
Verican ve Verinaz Maskotları ile Mahremiyet Bilincini Artırma
Faruk Bilir, kişisel verilerin korunmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanan eğlenceli ve etkili yöntemlerden bahsetti. Bu kapsamda, maskotlar olan “Verican” ve “Verinaz” kullanılmaya başlandı. Bu maskotlar, toplumda özellikle gençler arasında veri bilincini aşılamak ve mahremiyet kültürünü yaygınlaştırmak için tasarlandı.
Verican, kişisel verilerin değerini ve korunmasının önemini sembolize ederken, Verinaz ise veri minimizasyonunu ve gereksiz veri paylaşımını engellemeyi temsil ediyor. Bilir, maskotların gelecekte yapay zeka destekli dijital avatarlar haline getirileceğini ve gençlerin bu avatarlar aracılığıyla interaktif iletişim kurabileceğini belirtti.
Gelecek Perspektifi ve Sonuçlar
Karagözoğlu ve Bilir’in açıklamaları, Türkiye’nin yapay zeka potansiyelini yakalamak ve teknolojik gelişmelerle uyumlu bir yasal ve altyapısal çerçeve oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiğini gösteriyor. BTK’nın altyapı ve regülasyon alanındaki çalışmalarının, ülkemizi bölgesel ve küresel düzeyde yapay zeka liderleri arasına sokmayı hedeflediği görülüyor. Aynı zamanda, KVKK’nın mahremiyet ve veri koruma ilkeleriyle, yapay zekanın etik ve güvenli kullanımını sağlamaya yönelik adımlar attığı bir ortam oluşuyor.
Son olarak, bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin dijital dönüşüm ve yapay zeka alanında öncü bir ülke olma yolunda ilerlediği ve hem teknolojik hem de hukuki açıdan güçlü bir zemin hazırladığı söylenebilir.
Ömer Abdullah Karagözoğlu: “Yapay zeka, artık altyapı yönetiminden güvenliğe kadar pek çok alanda kaçınılmaz hale geldi. Türkiye’nin dijital altyapısı, yapay zeka sistemleriyle daha da güçlenecek.”
Prof. Dr. Faruk Bilir: “Veri koruma ve mahremiyet, teknolojik ilerlemelerle birlikte düşünülmelidir. Yapay zeka sistemlerinin şeffaflığı ve hesap verebilirliği bu noktada hayati öneme sahip.”
Kaynak: Webtekno