X platformunda çocuklara yönelik cinsel istismar içeriğiyle ilgili önemli bir dava kapsamında henüz aklandı sayılmaz. Cuma günü, ABD Temyiz Mahkemesi’nden bir yargıç, X Corp.’un çocuk cinsel istismarı içeriğini kaldırmakta ihmalkâr davrandığı ve bu tür içerikleri bildirmek için etkili bir altyapıya sahip olmadığı yönündeki iddialarla tekrar yüzleşmesi gerektiğine karar verdi.
X platformu, özellikle çocuklara yönelik cinsel içerikli materyallerin paylaşımıyla ilgili yaşanan bu hukuki süreçte önemli bir dönüm noktasına doğru ilerliyor. Yargıç Danielle Forrest’in kararı, Twitter’a (şimdiki adıyla X) 2021 yılında açılan bir davada alınmış olup, davanın temelinde iki küçük çocuğun yaşadığı mağduriyet yatıyor. Davacılar, 13 ve 14 yaşlarındaki bu çocukların, platformda karşılaştıkları cinsel içerikli içeriklerin, insan kaçakçıları tarafından zorla ve kandırılarak yüklendiğini iddia ediyorlar.
İlk olarak, platformun bu tür içeriklerin kaldırılmasında gösterdiği ihmalkârlık ve yetersizlik tartışması gündeme geldi. Daha önce, üç yargıçtan oluşan bir heyet, X’in bu içeriklere karşı sorumluluk sahibi olup olmadığını değerlendirirken, platformların kullanıcılar tarafından yüklenen içeriklerden sorumlu tutulmasını engelleyen İletişim Ahlakı Yasası’nın 230. Bölümü kapsamında yasal dokunulmazlığa sahip olduğunu öne sürmüştü. Ancak, Yargıç Forrest, bu yasal korumanın bazı sınırları olduğunu ve özellikle çocuklara yönelik cinsel içeriklerin bildirilmesi ve kaldırılması sürecinde platformların gösterdiği ihmali dikkate alarak, bu dokunulmazlığın bazı durumlarda aşıldığını belirtti.
Yargıcın açıklamasına göre, Twitter, çocuk pornografisinin bildirilmesini ve kaldırılmasını “çok zorlaştıran” platform tasarımı ve süreçleri nedeniyle, bu içeriğin hızla temizlenmesini engelledi. Bu durum, şirketin sorumluluğunun ve yükümlülüklerinin yeniden değerlendirilmesini gerektirdi. Dava, özellikle, bir insan kaçakçısı tarafından kandırılan ve cinsel içerikli fotoğraflar göndermeye zorlanan iki çocuğun yaşadığı mağduriyeti esas alıyor. Bu içerikler, platforma yüklendikten sonra, çocuklar tarafından bildirildi ancak, otomatik yanıtlardan başka bir geri dönüş alınmadı.
İşte bu noktada, platformun, içerikleri ilk bildirimden yaklaşık dokuz gün sonra kaldırması ve ilgili hesapların askıya alınması, başka bir deyişle, çocukların maruz kaldığı kötü niyetli içeriklerin zamanında müdahale edilmemesi tartışmalarını beraberinde getirdi. Aynı zamanda, içeriklerin ulusal güvenlik ve çocukların korunması adına Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi’ne bildirilmesi de önemli bir detay olarak öne çıkıyor. Bu süreçlerin yasal ve etik sorumluluklar çerçevesinde nasıl yürütüleceği ise, platformun yeniden yargılanmasıyla şekillenecek önemli bir konu.
Bu dava, eğer Yüksek Mahkeme’ye taşınırsa, sosyal medya platformlarının çalışma şekli ve çocukların korunmasıyla ilgili yasal düzenlemelerde köklü bir değişiklik olacağı öngörülüyor. Ancak, şu anki aşamada, X platformu, bu ihmal ve ihmalkârlık suçlamalarıyla karşı karşıya kalmaya devam edecek ve yeniden görülecek alt mahkeme süreçleri, şirketin sorumluluğu ve yükümlülükleri açısından belirleyici olacak. Bu gelişmeler, dijital ortamların çocukların güvenliği ve platformların hukuki sorumlulukları açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
