İnsanların evrimleştiği milyonlarca yıl içinde beyin büyüklüğü de üç katına çıktı. Bu değişimle birlikte de davranışlarımız daha ayrıntılı hâle geldi. Hominin olarak adlandırılan küçük beyinli türler, yalnızca basit taş aletler yapabiliyordu. Sonrasında ise daha zeki atalarımız sofistike aletler ve daha gelişmiş stratejiler geliştirdi. Kendi türümüz olan homo sapiens ise tarih boyunca yaptığımız, bugünlere gelmemizi sağlayan gelişmelere imza attılar.
Bilim insanları, uzun süredir artan beyin boyutuyla teknolojik ve bilişsel ilerlemenin ilişkili olduğunu varsayıyordu. Ancak Güney Afrika’da yapılan yeni araştırmalar, küçük beyinli türlerin de bazı karmaşık davranışlara imza atmış olabileceğini gösterdi. Daha sonra eLife üzerinden yayınlanması planlanan bulguların yer aldığı üç ön baskı makalesi, biORxiv üzerinden geçtiğimiz günlerde paylaşıldı.
Küçük beyinli insan türlerinin ölülerini gömmüş, ateş yakmış ve hatta duvarlara çizimler yapmış olabileceği düşünülüyor
Johannesburg yakınlarında çalışan paleoantropolog Lee Berger liderliğindeki ekip, fosil sahasında küçük beyinli insan türü homo nalendinin, daha önce büyük beyinli hominlerle ilişkilendiren çeşitli davranışlarda bulunabildiğine dair kanıtlara ulaştı. Bulgulara göre beyni bizimkinin üçte biri kadar olan bu tür, ışık kaynağı olarak ateş kullanmış olabilir. Bunun yanı sıra ölülerini gömdükleri ve hatta mağaraların duvarlarına sembolik desenler bile çizmiş olabilecekleri de düşünülüyor.
Homo nalendi türünün nispeten yakın zamanda homonin türleri arasına eklendiğini belirtelim. 2014’te yapılan Johannesburg’da yapılan çalışmalar, bu türün 1500 fosil örneğini ortaya çıkarmıştı. Beyni 450 ila 600 santimetreküp arasında değişen bu tür, tıpkı modern insanlar gibi yürüyebiliyordu ve marifetli ellere sahipti. Omuzları ise tırmanmalarını sağlayacak şekilde yapılanmıştı. 2017 yılında yayınlanan bir araştırma da homo nalendinin 236 bin ila 335 bin yıl önce yaşadığını ortaya koymuştu.
Araştırmacılar, türün mağaralara ölülerini gömmek için girdiğini düşünüyor. İki yerde ulaşılan kanıtlarda, cesetlerin çukurlara yerleştirilerek toprakla kaplandığının görüldüğünü de ekliyorlar. Eğer durum buysa homo nalendiler, karanlığı aydınlatmak için ateş kullanmış olabilir. Mağaraların derinliklerine girildiğinde yanmış parçalara ulaşılması da bu ihtimali güçlendiriyor.
Ayrıca, mağara duvarlarına oyulmuş tasarımlar da kareler, üçgenler ve X’ler gibi şeyleri içererek türün çizimler yapmış olabileceğini gösteriyor. Ekip, bu kadar küçük beyinli bir türün sanat yapmasının çok şaşırtıcı olduğunu eklemeden geçmiyor.
Bulguları ikna edici olmadığını ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen araştırmacılar da var
Tabii ki bu araştırmanın kesinlik belirtmediğini, ikna olmayan araştırmacıların olduğunu da belirtmekte fayda var. İngiltere’deki Durham Üniversitesinden arkeolog Paul Pettitt ve Avustralya’daki Griffith Üniversitesinden arkeolog Michael Petraglia gibi araştırmaya dahil olmayan bazı uzmanlar, bulguların bu sonuçlara varmak için yeterli olmadığını ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Yine de bulguların şaşırtıcı olduğunu belirtmek gerek. Eğer ileride yapılacak araştırmalar bunu desteklerse beyin büyüklüğü ve gelişmişlik arasındaki ilişki hakkında bilinenler yeniden şekillenebilir ve bilim insanları, insan evrimi konusunu yeniden düşünmek zorunda kalabilir.
Kaynak: Webtekno