Oyun dünyasının en büyük şirketlerinden biri olan Ubisoft, bildiğiniz gibi birçok büyük seriye sahip. Bu serilerden biri de Rainbow serisi. Geçtiğimiz günlerde de Rainbow’un yeni bir oyunu çıktı. Rainbow’un yeni oyununa geçmeden önce aslınad Ubisoft’un bazı serileri için uyguladığı enteresan oyun düzenine bir bakalım. Bildiğiniz gibi Ubisoft’un bir başka serisi Far Cry‘ın birkaç yılda bir yeni oyunu çıkıyor. Her yeni oyun arasında da Far Cry için bir ara oyun çıkıyor. Far Cry Primal ve Far Cry New Dawn bunlara bir örnek. Bu sistem belli ki Ubisoft’a kazandıran bir sistem olacak ki buna benzer bir sistemi Rainbow’da da gördük. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.
Yayıncılığını ve gelişrtiriciliğini Ubisoft’un yaptığı yeni Rainbow oyunu Rainbow Six Extraction dün itibarıyla PlayStation 5, Xbox Series, PlayStation 4, Xbox One, PC (Epic Games Store ve Ubisoft Store) ve Stadia için erişime açıldı. Ancak bu oyun Rainbow serisinin ana oyun serisinden bir oyun değil. En azından dediğimiz gibi bana öyle hissettirdi. Oyun sanki Rainbow Six: Siege’in büyük bir ek paketiyimiş gibi. Biraz daha detaylı bakalım.
Oynanış Aynı
Her şeyden önce oynanış ile başlamakta fayda var. Oynanış, Rainbow Six: Siege’in neredeyse birebir aynısı. Elbette oyunun teması gereği bazı şeyler biraz daha farklı ancak bunlar çok ufak şeyler. Bu yüzden hali hazırda Rainbow Six: Siege oynayan birisinin bu oyunda hiç yabancılık çekmeyeceğini söyleyebilirim. Oyunda yabancılık çekebileceği nokta oyunun teması.
Rainbow Six: Extraction, daha önceki oyunlarda gördüğümüz gibi insan vs insan oyunu değil. Bu sefer düşmanlarınız uzaylılar, yani NPC’ler. Rainbow Six: Extraction’da isterseniz tek başınıza, isterseniz arkadaşlarınızla isterseniz tanımadığınız insanlarla oyuna girebiliyorsunuz.
Oyunda klasik bir şekilde sanki maça girerek gibi başlıyorsunuz. Hikayesel olarak da devamlılığı olan bölgeler bulunuyor. Bu bölgelerde başarılar kazanarak yeni bölümleri açıyor ve hikayede de az da olsa bir gelişme kaydediyorsunuz. Girdiğiniz maçlarda size çeşitli görevler veriliyor. Görev çeşitliliği aslında fazla ancak belirli bir bölgede çok fazla maça girerseniz görevler tekrara biniyor ve sıkıcılaşabiliyor. Burada da aslında operatörler, yani kullandığınız karakterler yardımınıza koşuyor. Ancak yine onlarda oynanışta bir çeşitlilik sağlamıyor. Sadece “sınıf” seçiyorsunuz gibi oluyor. Oyunda eğer girdiğiniz bir maçta operatörünüz ölürse, o karakter tamamen gidiyor. Onu tekrar kullanabilmek için aynı haritada yeni bir göreve gidiyorsunuz ve karakterinizi kurtarıyorsunuz. Bu sayede de karakter yeniden kullanılabilir oluyor. Her karakterin kendi içerisinde bir seviye atlayabiliyor ve yine oyunda kazandığınız puanlarla karakterlerin silahlarını geliştirmek veya yeni ekipmanlar açmak için kullanabiliyorsunuz.
Taktiksel Oynanışa Devam
Bildiğiniz gibi Rainbow Six: Siege tamamen taktiksel bir oynanışa odaklı. Taktiksel bir şekilde ilerlemeden de elbette oyunu oynuyorsunuz ancak öyle dekarmaşa hakim oluyor. Bu oyun için de aynısı geçerli. Gerçekten bu oyuna dair en sevdiğim şeylerden biri de taktiksel oynanışın bir ödülünün olması. Eğer dümdüz oyunu oynarsanız başarıya ulaşabiliyorsunuz ancak bir hayli karmaşa ve zorluk içerisinde ilerliyorsunuz. Ancak taktik ile birlikte oyun daha keyifli hale geliyor ve kolaylaşıyor. Taktik yapabilmek için de ya diğer oyuncularla güzel bir iletişim kurmanız gerekiyor ya da arkadaşlarınızla girmeniz gerekiyor. Oyunun eğlenceli kısmı da burada başlıyor işte.
Co-op İle Çok Eğlenceli
Oyunu eğer arkadaşlarınız ile oynuyorsanız, iletişim kurmanın da kolaylığı ile oyun çok daha keyifli oluyor. Bu yüzden ekip olarak girmek oyunun keyifini ciddi anlamda yükseltiyor. Elbette sadece tanıdıllarınızla değil, tanımadığınız insanlarla girdiğiniz de de iyi bir iletişim kurabilirseniz o zaman oyun keyifli oluyor ancak arkadaşlarla girmenin keyfi elbette bir başka. Eğer takım arkadaşlarınızla anlaşamazsanız veya tek başınıza girerseniz oyun bir hayli tat kaçırıyor.
Performans
Son olarak oyunun performans kısmından da bahsetmek gerek. oyun sizlere grafiksel anlamda yeni nesil bir deneyim sunmuyor. Zaten b yönde bir iddiası olduğunu da söyleyemeyiz. Oyuncu sayısının yüksek olması ana hedef olduğu için Rainbow Six: Siege’in grafiklerine çok benzer bir görsel kalite sunuyor. Performans değerlerinin de yine Rainbow Six: Siege kıvamında olduğunu söylemek gerek. Bu yüzden oyunun sunduğu sistem gereksinimleri kapsamında bir bilgisayarınız varsa güzel bir performans alacağınızı söyleyebilirim. Konsol tarafında da zaten bir sıkıntı yok.
Puan
Sonuç olarak Rainbow Six Extraction, Rainbow Six: Siege’in saki bir ek paketiymiş tarzında deneyim sunuyor. Eğer NPC’lere karşı savaşmayı ve uzaylılara karşı savaşmayı seviyorsanız arkadaşlarınızla birlikte girdiğinizde gayet geyif alacağınız bir yapım. Ancak oyunun kesinlikle yeni bir Rainbow oyunu gibi hissettirmediğini söylemek gerek. Oyunun ilk günden Xbox Game Pass’e geldiğini ve cross-play desteği sunduğunu düşünürsek Game Pass abonelerinin arkadaşları ile birlikte mutlaka bir girip bakması gerek diyebilirim.
0 puan için her şeyiyle kötü rezalet bir oyun, 10 puan için eksiksiz muazzam bir oyun ve 5 puan için de ortalama bir oyun dersek, benim Rainbow Six Extraction’a puanım 7.0 olur.
Kaynak: Donanimhaber
