Horizon Forbidden West oyununda yer alan başta GAIA olmak üzere tüm ast işlevler hakkında detaylı bilgiye bu yazıdan ulaşabilirsiniz.
GAIA, geleceğin değişmiş dünyasının üzerindeki yaşama göz kulak olacak şekilde tasarlanmış, tamamen duyarlı Zero Dawn Dünyalaştırma sisteminin kontrolünden sorumlu yapay zeka biçiminde bir doğa anadır.
2064 yılında kendi kendine çoğalabilen Faro savaş makineleri sürüsünde patlak veren bir arızanın dünyadaki tüm yaşamı yok edeceği anlaşıldığında, ünlü teknoloji uzmanı Elisabet Sobeck, radikal bir çözüm önerdi. Sürünün biyosferi tüketmesi ve insanlığı yok etmesini engellemenin bir yolu olmadığından uzak gelecekte yaşamı geri getirecek bir tohum geliştirecekti.
Faro Automated Solutions ve ABD hükümeti tarafından sınırsız fon sağlanan Sobeck, hedefine bir grup mühendis ve bilim insanı ile 16 aydan sonra ulaştı. GAIA sistemin kalbiydi, gerçek duygusal tepkilerle programlanmıştı ve bu da onun yaşamın kendisini önemsemeye sevk ediyordu. GAIA, savaş makinelerini devre dışı bırakmaktan, gezegenin sularını, gökyüzünü arındırmaktan, bitki ve hayvan yaşamını eski haline getirmekten ve yeni bir insan nesli yetiştirmekten sorumlu dokuz farklı ast işlevi yönetecekti. Sistem büyük oranda planlandığı gibi çalıştı.
Bin yıllık süre içerisinde savaş makineleri kapatıldı ve biyosfer iyileşti. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar Dünyaya geri döndü. Bütün bunların büyük kısmı, geçmişe ait yaratıklardan ilham alan tasarımlarla yaratılan tam otomatik, hayvana benzeyen Dünyalaştırma makineleri aracılığıyla gerçekleştirildi. Ancak ters giden iki önemli şey vardı.
Ted Faro, farkında olmadan yarattığı robot salgını için suçlanma korkusuyla yeni nesil insanları eğitmekten sorumlu ast işlev olan APOLLO’yu sistemden sildi. Sonuç olarak sistem tarafından dünyaya gelen insanlar, insanlığın tarihi hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan vahşi doğaya salındı ve hızla ilkel kabilelere bölündü.
Yaşamın tekrardan dünyada filizlenmesinin ardından yaklaşık 20 yıl sonra HADES, bilinmeyen bir kaynaktan gelen gizemli bir sinyal algıladı. Aniden kötücül bir bilinç kazanan HADES, başka bir yok oluşu tetiklemeye çalışarak Dünyalaştırma sisteminin kontrolünü ele geçirdi. GAIA ise bunu önlemek amacıyla kendisini yok etti, ancak bundan evvel HADES ve diğer tüm ast işlevler kaçıp yeryüzündeki antik bilgisayar sistemlerine yerleşti.
GAIA’nın yok oluşu, Dünyayı alt üst etti. Bir zamanlar uysal olan Dünyalaştırma makineleri insanlara düşman oldu ve kabilelerce “bozulma” olarak adlandırılan bir süreç başladı. Daha da kötüsü, Dünyalaştırma sistemindeki insan hasarını azaltmak için yanlış yönlendirilen HEPHAESTUS ast işlevi, kabile avcılarına saldıracak ölümcül savaş makineleri yaratmaya başladı. En kötüsü ise HADES, hala Dünyadaki yaşamın kökünü kazımaya çalışan antik Faro savaş makinelerini yeniden çalıştırmaları için insan takipçiler çekmek amacıyla bir seferberlik başlattı.
Tüm bu olanlara karşı GAIA, yok oluşun dünyayı tehlikeye atacağını biliyordu. Bu yüzden ölmeden hemen önce son bir hamlede bulundu ve yaratıcısı Elisabet Sobeck’in bir klonunu Dünyaya getirdi. Bir gün bu klonun HADES’i yeneceğini ve bozulmuş Dünyalaştırma sistemini onarmada kendisine yardım edeceğini umuyordu. Kırsal Nora kabilesinin dışlanmış bir üyesi olarak yetiştirilen bu klon büyüdü ve hikayemizin kahramanı Aloy oldu. Müttefikleriyle bir araya gelerek HADES ile yandaşlarını Meridian’daki Güntepe Muharebesinde yendi.
Geride kalan pek çok olaya rağmen Aloy’un görevi henüz tamamlanmadı. Kontrolün başında bir yapay zekâ olmadan bütün Dünyalaştırma sistemi aksamaya devam edecek ve bu da biyosferin en sonunda yok olmasına neden olacak. Aloy, bunu önlemek için GAIA’nın bir yedek kopyasını antik Dünyanın kalıntıları arasında bulmak zorunda.
Hades yaşanamayacak hale gelen biyosferleri temizlemek üzere acil durum sıfırlamasından sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Hades’in yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Travis Tate tarafından geliştirildi.
Ideal bir dünyada Hades asla harekete geçemez. Bu yazılımın asıl amacı, ancak kısmen yeniden yapılandırılmış bir biyosferin dengesinin bozulması durumunda GAIA’yı kontrol altına almak ve sistemi sıfırlamaktır.
Yaklaşık 20 yıl önce Hades, bilinmeyen bir kaynaktan gelen gizemli bir sinyal algıladı. Bu sinyal, ona kötücül bilinç kazandırarak Hades’i GAIA’nın kontrolünü ele geçirmesi ve dünyadaki tüm yaşamı yok etmesi için kışkırttı. GAIA ise bunu önlemek amacıyla kendisini yok etti. Bu olay olmadan önce Hades ve diğer tüm ast işlevler yeryüzündeki antik bilgisayar sistemlerine dağılarak kaçtılar.
Hades, horus sınıfı bir savaş makinesinin işlemci küresine kaçtı. Orada Sylens tarafından keşfedildi. Sylens ve Hades tanıştıktan sonra birlikte bir anlaşma yaptılar. Yaptıkları anlaşmaya göre Hades, Sylens’a teknik ve tarihsel bilgi sağlarken Sylens da Hades’in emirlerini yerine getirmek üzere diğer insanları ikna edip saflarına katacaktı. Bu anlaşma, kutsal şehirleri Meridian’ı zapt etmeye ant içen Gölge Carja fanatiklerinin tarikatı olan Tutulma’nın kurulmasına yol açtı.
Ancak hem Sylens hem de Tutulma kandırılmıştı. Hades’in nihai amacı, Tutulmayı Meridian’a saldırmak için kullanmaktı. Böylece bir Zero Dawn iletişim düzeneği olan kuleye ulaşabilecekti. Oraya ulaşınca dünya çapında çalışmayan Faro savaş makinelerini harekete geçirecek ve böylece başka bir yok oluşu tetikleyecek bir sinyal iletecekti. Aloy ile müttefikleri, pişmanlık duyan Sylens’ın kendisine haber verdiği özel mızrakla Hadesi sildiği Güntepe Muahrebesinde bu planı engelledi.
Minerva, kod kırma ve iletişimden sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Minerva’nın yazılımı 2065 ve 2066 yıllarında Ayomide Okilo tarafından geliştirildi.
Minerva harekete geçecek olan ilk ast işlevdi. Dünya’nın biyosferinin yok edilmesinden sonra onlarca yıl boyunca Faro sürüsünün şifreli aktivasyon kodlarını kırmak için karmaşık hesaplamalar yaptı. Minerva, kodları nihayet kırdığında Meridian’daki kuleye benzer aktarım istasyonlarından devre dışı bırakma talimatları yayımladı ve sürünün makinelerini etkisiz hale getirdi. Ancak o zaman diğer ast işlevler gezegene yeniden hayat verme sürecine başlayabildi.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve bilincini neredeyse kaybetmiş olan Minerva çözümü yasak batıdaki bir işlemciye kaçmakta buldu.
Hephaestus, dünyadaki yaşamı yeni baştan yaratmak için sistemin diğer işlevlerinin ihtiyaç duyduğu makineleri tasarlamak ve inşa etmekten sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Hephaestus’ın yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Margo Shen tarafından geliştirildi.
Demeter, Minerva’nın Faro sürüsünün robotlarının kodlarını kırarak başarıyla etkisiz hale getirmesi üzere devreye girecek ilk ast işlevlerden biriydi. GAIA, yüzyıllar sonra Hephaestus’ı Aether, Poseidon, Demeter ve Artemis ile birlikte kullandı ve Hephaestus da biyosferi iyileştirmek için diğer diğer işlevlerin ihtiyaç duyduğu makineleri tasarladı ve inşa etti. Geniş görev alanı ve temel rolü göz önüne alındığında en büyük ve en güçlü ast işlev olma özelliğine sahiptir.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve bilincini neredeyse kaybetmiş olan Hephaestus da çözümü dünyanın kazan tesislerini birbirine bağlayan ağa kaçmakta buldu.
Aether, Dünya atmosferinin zehirden arındırılmasından ve dengelenmesinden sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Aether’in yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Andres Larsen tarafından geliştirildi.
Aether, Minerva’nın Faro sürüsünün robotlarının kodlarını kırarak başarıyla etkisiz hale getirmesi üzerine devreye girecek olan ilk ast işlevlerden biriydi. Bu süreci seyreden yüzyıllar boyunca Dünya’nın atmosferini zehirden arındırmak, iklimi dengelemek ve istikrarlı hava modelleri oluşturmak için Hephaestus tarafından üretilen makinelerle çalıştı ve Dünya atmosferini canlılara uygun hale getirdi.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve neredeyse bilincini kaybetmiş Aether de çözümü, yasak batıdaki bir işlemciye kaçmakta buldu.
Poseidon, Dünya’nın hidrosferinin zehirden arındırılmasından sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Poesidon’un yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Catalina Garcia Fernandez tarafından geliştirildi.
Poseidon, Minerva’nın Faro sürüsünün robotlarını kodlarını kırarak başarıyla etkisiz hale getirmesi üzerine devreye girecek ilk ast işlevlerden biriydi. Bu süreci seyreden yüzyıllar boyunca Dünya’nın okyanuslarını, nehirlerini, göllerini ve derelerini zehirden arındırmak için Hephaestus tarafından üretilen makinelerle çalıştı ve bu suları canlılara uygun hale getirdi.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve neredeyse bilincini kaybetmiş olan Poseidon da çözümü, yasak batıdaki bir işlemciye kaçmakta buldu.
Demeter, Dünya üzerindeki bitkisel yaşamın yeniden yaratılmasından ve bakımından sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Demeter’in yazılımı 2065 ve 2066 yıllarında Tanako Naoto tarafından geliştirildi.
Demeter, Minerva’nın Faro sürüsünün robotlarını kodlarını kırarak başarıyla etkisiz hale getirmesi üzerine devreye girecek son ast işlevden biriydi. Zira Aether ile Poseidon, Dünya’nın gökyüzünü ve zehirli sularını yeterince temizledikten sonra bitkiler, tohum bankaları ve genetik materyaller aracılığıyla yeniden doğaya salınabilirdi. Yüzyıllar sonra Demeter, dünyaya bitkisel hayatı geri getirmek için Hephaestus tarafından inşa edilen makinelerle çalıştı.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve neredeyse bilincini kaybetmiş olan Demeter de çözümü, yasak batıdaki bir işlemciye kaçmakta buldu.
Demeter, ayrıca enteresan metal çiçeklerin tüm dünyaya yayılmasından sorumludur. Tanaka Naoto şiir severdi, bu yüzden de Demeter, yaratıcısına atıf yaparak bu cihazlara kod parçaları biçimindeki dizeleri yerleştirir.
Apollo, insanlığın eğitimi ve kültürel zenginleşmesinden sorumlu Zero Dawn Ast işlevidir. Apollo’nun yazılımı 2065 ve 2066 yıllarında Samina Ebdaji tarafından geliştirildi.
Apollo’nun uygulamaya geçecek son ast işlev olması planlanıyordu. Eleuthia, beşik tesislerinde depolanan genetik materyalden yeni insan neslini meydana getirdikten sonra Apollo, onlara insanlık tarihini de içine alan kapsamlı bir eğitim verecekti.
Ancak Ted Faro buna engel oldu. Geleceğin insanlarının dünyayı yok eden robot salgının sorumlusunun kendisi olduğunu öğrenmelerini önlemek için Apollo veri tabanını temizledi ve Zero Dawn Alfa Projesi Liderlerinin tamamını öldürdü.
Neticede dünyaya gelen yeni nesil insanlar, geçmişlerini asla öğrenemedi. Henüz ergenlik çağlarında vahşi doğaya salındılar. Kendi başlarına ilkel kabilelere bölündüler.
Veri tabanı silinmiş olan Apollo, varlığını tıpkı boş bir kabuğun içindeymişçesine sürdürüyor.
Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında dengesini ve neredeyse bilincini kaybetmiş olan Apollo da çözümü, dünyanın başka bir yerindeki bir işlemciye kaçmakta buldu.
Artemis, Dünya hayvanlarının yeniden doğumundan ve bakımından sorumlu Zero ast işlevidir. Artemis’in yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Charles Ronson tarafından geliştirildi.
Artemis, Minerva’nın Faro sürüsünün robotlarını kodlarını kırarak başarıyla etkisiz hale getirmesi üzerine devreye girecek son ast işlevlerden biriydi.
Eleuthia, yeni nesil insanlığın doğumu ve doğaya bırakılmasının sorumlu Zero Dawn ast işlevidir. Eleuthia’nın yazılımı, 2065 ve 2066 yıllarında Patrick Brockhard Klein tarafından geliştirildi.
Bu işlevin sondan bir önceki adım olarak uygulamaya geçmesi planlandı. Zira Minerva, Faro sürüsünün robotlarını etkisiz hale getirdikten ve Aether, Poseidon, Demeter ile Artemis başarıyla etkinleştirilip biyosferi tekrar yaşanabilir kıldıktan sonra insanlar gezegene dönebilirdi.
Eleuthia, inşa embriyolarını özel beşik tesislerinde yer alan yapay rahimlerde büyütmek üzere tasarlandı. Bu bebekler, daha sonra robot hizmetçiler tarafından dünyaya getirilir ve büyütülür, küçük yaşlarında eğitilirdi. Bu noktada Apollo ast işlevinin etkinleştirilerek bu yeni insanlara kapsamlı bir eğitim verilmesi amaçlandı. Ancak Ted Faro buna engel oldu.
Neticede Eleuthia işlevini çoktan yerine getirmiş olsa da varlığını tıpkı boş bir kabuğun içerisindeymişçesine sürdürüyor. Hades, algıladığı gizemli sinyal sonucu kötücül bir bilinç kazandığında GAIA, Hades’in kontrolünü ele geçirmesini ve bir başka yok oluşu tetiklemesini önlemek amacıyla kendini yok etti. Bu sırada dengesini ve neredeyse bilincini kaybetmiş olan Artemis de çözümü, yasak batıda başka bir yerindeki bir işlemciye kaçmakta buldu
Kaynak: Technopat