Oyuncaklar, içinde yaratıldıkları toplumdan etkileniyor ve onları takip eden oyuncakların gelişimini şekillendiriyor. Geçmişte; sokaklarda, okul bahçelerinde veya evlerde oynadığımız oyuncakların birçoğu şu anda dijital ortama taşınmış durumda.
Dijital ortamlarda oynayabilecek olsak bile, hiçbiri aynı zevki vermiyor. Tetrisler, tasolar, Barbie’ler, sanal bebekler… Hangi dijital oyun bunları sokaklarda oynadığımız zevki verebilir ki?
1. Oyuncak arabalar: Günümüze kadar taşınan oyuncak arabalar, sadece oyuncak değil aynı zamanda birer koleksiyon niteliği taşıyor. Muhtemelen ileride oyuncak müzelerinde sergilenecek kadar değerli olacaklar.
2. Sanal bebek: Küçük yaştayken adeta bir ebeveyn sorumlulukları yüklerdi ve durmadan ölüp bizi travmatize ederdi… Daha kendi sorumluluklarımızı yerine getiremezken bir de sanal bir bebeğin bakıcısı olurduk.
3. Barbie: Hâlâ çocuklar için vazgeçilmez bir oyuncak olan Barbie, toplumun dayattığı, gerçekçi olmayan standart güzellik algısını sürdürdüğü için tepkilere maruz kaldı ve şu anda farklı formlarda satışlara hızla devam ediyor!
4. Tetris: Yıllarca atari ve diğer oyun konsollarında oynadığımız klasik Tetris oyunu, daha sonra dijital ortamlara da taşındı. Aynı zevki vermese de nostalji yaşamak isterseniz oynayabilirsiniz.
5. Yapışkanlı Spider-Man: Gaza gelip fazla fırlatınca tavana yapışırdı ve bazen günlerce oradan düşmesini beklerdik…
6. Laklak: Geçmişi 70’lere kadar uzanan, kantinlerin vazgeçilmez oyuncağı… Biliyoruz, sesi hâlâ kulağınızda çınlıyor.
7. Taso: Özellikle 2000’li yılların başında, sokakları taçlandırırdı.
8. Üfleyince kuş sesi çıkaran sulu düdük: Şimdi düşününce “Sebebi neydi kİ?” dedirtiyor ama bir zamanlar her evde bulunurdu.
9. Su maymunu: Hangimiz “Bunlar canlıymış, baktıkça çoğalıp büyüyolarmış.” yalanlarına inanmadık ve gözümüz gibi bakmadık ki…
10. Lego: Eskiden çok daha basit parçaları vardı ve onlarla bile çok eğlenirdik ama artık filmlerin ve oyunların bile karakterleri yapılıyor.
11. Elektrikli şaka sakızı: Onun yüzünden sakız istemeye korkar olduğumuz zamanlar bile yaşadık… Sahi, böyle bir oyuncak yapmak kimin aklına gelmiş acaba?
12. Suda halka geçirme oyunu: Adeta PlayStation el konsoluyla oynuyormuş gibi hissederdik ve en az onun kadar eğlenirdik.
13. Ayak topu: Eğer bir ayak topuna sahipseniz ve bir de iyi kullanabiliyorsanız okul bahçesindeki en havalı kişi sizdiniz…
14. Topaç: Fotoğrafa 3 saniye bakınca 90’lı yıllarda sokak köşelerinde topaç çevrilerek yenen cips kokuyor.
15. Su fışkırtan yüzük: Okulda 2. dönem gelmiş, havanın ısınmasıyla gerçek anlamda “sulu” şakalar başlamış… Hemen kantinden bir yüzük alınır ve eşe dosta sıkılır…
16. Stres yayı: İsmi stres yayı olan ama sürekli dolanıp daha çok strese sokan bir oyuncak düşünün…
17. Yoyo: 90’larda ve 2000 başlarında çocuk olmak demek, aynı zamanda yoyo sahibi olmak demekti.
18. Hulahop: Grup Hepsi şarkıları söyleyip okul bahçelerinin demirbaşı olan hulahopları çeviren kızlarımız şimdi ne yapıyor acaba?
19. Futbol kartları: Her sezon yenilerinin piyasaya sürülmesi ve albümü tamamlayıp verilecek hediyeleri kapma arzusu…
20. Beyblade: Daha şanslı olanların arenaları olurdu, imkânı olmayanlar da börek tepsisinde Beyblade’leri yarıştırırdı.
Sizin çocukluğunuzun unutulmazı olan başka oyuncak varsa yorumlarda bekliyoruz.
Kaynak: Webtekno
